6 Aralık 2018 Perşembe

Uygurlar

Nakı Sefertürk ( Nakıoğlu )
Türkoloji Araştırma Merkezi

Uygur türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. 2010 yılında Uluslararası Uygur Konqresinin verdiği bilgiye esasen Uygurların sayı 21 milyon civarında. Bunların 20 milyonu Çinde, 1 milyon civarında ise Türkiyede, Kırqızistanda, Kazakistanda, Özbekistanda, Rusyada, Moğolistanda ve diğer ülkelerde yaşıyorlar.
Uygurların tarihi geçmişi diğer Türk halkları gibi çok zengindir. Uygurların kendi alfabeleri olmuş ve bu alfabeye esasen Genciz han yarattığı Büyük Moğol İmperatorluğunun alfabesini yaratmışdır. Kitap baskısı için makineyi ilk kez Uygurlar bulmuşlar. Bugün Çin devletinin baskısı altında kendi dinlerini, medeniyyetlerini yaşatmaya çalışan soydaşlarımıza karşı her gün katliamlar yapılıyor. XX yüzyılın 50-ci yıllarında Doğu Türkistana sahip çıkmaya çalışan Çin hükumeti Uygurların bağamsızlık haraketini  boğmak için yüz binlerce çinli aileyi Uygurların arasına göçürmüşdür. Uygurların Çin devleti ile özgürlük mücadelesine göz gezdirelim. 1757 yılında Çin devleti Doğu Türkistanı tamamen işgal etti. Çine karşı süren özgürlük savaşı sonucunda Yakut hanın önderliği ile 1865 yılında Kaşğarlı devleti kuruldu. Çinin ve Rusyanın baskısı altında daha fazla yaşayamayan devlet 1878 yılında yıkıldı. Bir laf vardır, Türk devletsiz olmaz! XX yüzyılda tekrar özgürlük için savaşan Uygurlar 1932 yılının 12 kasım tarihinde Doğu Türkistan İslam Devletininin bağamsızlığını ilan ettiler. 1934 yılında Rusya Komunist ordusunun desteği ile bu devlet yıkıldı. Lakin kalbinde özgürlük ruhunu daim yaşatan soydaşlarımız 1940 yılında tekrar özgürlük için ayaklandı. 1944 senesinde Doğu Türkistan Cumhuriyetinin yarandığı ilan edildi. Çinde iç savaşı kazanan komunistler Sovyetlerin yardımı ile  yeniden Doğu Türkistana saldırdı. 1949’da Doğu Türkistan Cumhuriyeti Çin ve Sovyet orduları tarafından işğal edildi. 1955 yılında Çin hükumeti Uygurlara özerlklik hakkı tanısa da bu hakk kağıt üzerinde kaldı. 1950, 1953, 1958, 1962, 1965, 1968 yıllarında Doğu Türkistanda özgürlük mücadelesi yeniden başlasa da Çinin baskısı ile soydaşlarımızın hakları çiğnendi ve soykırımlara maruz kaldı. Günümüzde Uygurlar  Avrupanın ve Orta Asyanın bir sıra ülkelerinde eğitimlerini tamamlayıp ülkelerine döndükleri için baskıya maruz kalıyorlar ve türkçülük ve islamcılık ile suçlanıp hapse atılıyorlar. Bir çok ülkede güçlü Uygur dernekleri var ve onlar Doğu Türkistanın özgürlüğü için çalışıyorlar. Türk soydaşlarımız Çin rejminin baskısı altında ezilirken, Karabağ Ermenistan terörist rejminin işgali altındayken, Türkmen eli yardım beklerken bizim susmamız kabul edilmez bir haldir. HZ. Ali’nin  buyurduğu gibi: Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır. Gördüğümüz bu haksızlığa, katliama dur diyemiyorsak bile onu dünyaya duyurmalıyız. Kulaklarını Türk ve İslam sesine karşı kapamış dünyaya karşı soydaşlarımızı savunmalıyız. Türkün Türkden başka dostu yoktur!