16 Aralık 2018 Pazar

Hunlar

Türkloji Araştırma Merkezi
Yazar: Lamie İlyasova

Azametli ve muhteşem Türk tarihinde büyük iz bırakan, türkleri topluluktan millete götüren kavimlerden biri de Hun Türkleridir. Zannediyorum ki, bu Türk devleti ve onun kurucuarı hakkında bilgiler her kes için önemlidir. Hun Türkleri kendilerine Türkçe “insan”, “adam” ve “halk” anlamına gelen  Hun adını vermişler. Aslında Türkce Hun ismi M.ö I minyılın başlarında “Kun” şeklinde kullanılmış, daha sonra m.ö IV-III yüzyıllarda “Hun” gibi talaffuz edilmişdir.Araştırmacılara göre , hunların kesin tarihini m.ö IV yüzyıldan  itibaren izlemek mümkündür.
Hunlar göçebe- maldar  tayfalardan oluşmaktadırlar. Çin ve antik kaynaklarda hunlar “ hareket edən çadırlarda “,yanı 2,4,6 çarklı arabalar üzerinde kurulmuş, üzeri keçe ile kaplanmış 2 ve 4 pencereli konus şeklinde çadırlarda yaşayorıardı. Mal-kara  ve at sürüleri çadırlarla birlikde hareket ederlerdi. Erkekler her zaman savaşa hazır durumda atın üzerinde oluyorlardı. Kadınlar , çocuklar ve yaşlılar çadırlarda yol alırdılar. At bağlanmış çadırlar bir az  yol gitdikden sonra açılır,aileler yere indikden sonra ise alaçıklar ve çadırlar kurulurdu ki , böle düşerge kadim türklerde kuran və tabur deyə adlanırdı. Antik yazar Ammian Marsellin hunlar hakkında yazıyor: Hun erekekleri çok dözümlü ve bin verstlerle yolu at üzerinde gidiyorlar. (Esmet .Muhtarova Türk halkları tarihi , s .241). Hunları yakından görmüş ve bir müddet onların içerısinde yaşamış Bizans büyük elçisi Prisk isimli birisi yazıyordu: Hun erkekleri yanliz toy zamanı atdan inerdiler. Çin ve antik yazarlar da kensi eserlerinde , hunların atlı halk olduklarından ta cocuklukdan at üzerinde savaşmakta çok marifetli olmalarını yazıyorlar. Hunların kendilerine ait dövüş teknikleri de vardı. Antik yazar Ammian Marsellin yazıyor ki, hunların savaş tekniği çok farklı. Roma ordusunda subay olmuş Ammian Marsellin hunların savaş tekniğini  iyi biliyordu. Onun yazdıklarına esasen  savaşa girmezden önceki gün atlı savaşçıları paz şeklinde sıralanır, korkunç bağırtılarla savaşa atılır, daha sonra parçalanarak düşman kuvvetlereni kuşatma altına  alıp kılıçtan geçirdirdikden sonra , hunlar çok hızla hareket ediyorlardı , ona göre hunlar en inatkar dövüşçülerdi. Hun erkekleri  yemeklerini  bile  at üzerinde yer, at özerinde  uyuyorlardı. Bazı Avrupa ve rus araşdrımacıları  hunları göçeri halk olduklarından dolayı  barbar  adlandırsalar da , bu doğru değildir çünkü hunlar çok farklı  silah hazırlar ve o dönem için ən azametli kala duvarlarını yıkıyor, kaleyi feth ediyorlardı. Bütün bunlar gösteriyor ki, hunlar o döneme  göre en iyi savaş tekniklerini biliyorlardı. Hunlarin toplumsal kuruluşu askeri demokratiya idi .Bu kuruluşun özellikleri şunlar:  intikam almak ve kendi arazisini genişlendirmek için  yapılan savaşların yerine, yaşayış için önem arzeden vasiteleri  kazanmak  için yapılan  savaşlar ön plana geçiyor.  F.Engeles askeri  demokratiyanın kendine has özellikerini not ederken yazıyor:  tayfa bölgüsü , her tayfanın başındaki  reis , halk toplantısı ve məsləhət şurasıdanışma kurulu  bunların her biri bu kuruluş için geçerlidir.