Türkloji Araştırma
Merkezi
Yazar: Lamie İlyasova
Azametli ve muhteşem
Türk tarihinde büyük iz bırakan, türkleri topluluktan millete götüren
kavimlerden biri de Hun Türkleridir. Zannediyorum ki, bu Türk devleti ve onun
kurucuarı hakkında bilgiler her kes için önemlidir. Hun Türkleri kendilerine
Türkçe “insan”, “adam” ve “halk” anlamına gelen
Hun adını vermişler. Aslında Türkce Hun ismi M.ö I minyılın başlarında
“Kun” şeklinde kullanılmış, daha sonra m.ö IV-III yüzyıllarda “Hun” gibi
talaffuz edilmişdir.Araştırmacılara göre , hunların kesin tarihini m.ö IV
yüzyıldan itibaren izlemek mümkündür.
Hunlar göçebe- maldar tayfalardan
oluşmaktadırlar. Çin ve antik kaynaklarda hunlar “ hareket edən çadırlarda
“,yanı 2,4,6 çarklı arabalar üzerinde kurulmuş, üzeri keçe ile kaplanmış 2 ve 4
pencereli konus şeklinde çadırlarda yaşayorıardı. Mal-kara ve at sürüleri çadırlarla birlikde hareket
ederlerdi. Erkekler her zaman savaşa hazır durumda atın üzerinde oluyorlardı.
Kadınlar , çocuklar ve yaşlılar çadırlarda yol alırdılar. At bağlanmış çadırlar
bir az yol gitdikden sonra
açılır,aileler yere indikden sonra ise alaçıklar ve çadırlar kurulurdu ki ,
böle düşerge kadim türklerde kuran və tabur deyə adlanırdı. Antik yazar Ammian
Marsellin hunlar hakkında yazıyor: Hun erekekleri çok dözümlü ve bin verstlerle
yolu at üzerinde gidiyorlar. (Esmet .Muhtarova Türk halkları tarihi , s .241).
Hunları yakından görmüş ve bir müddet onların içerısinde yaşamış Bizans büyük
elçisi Prisk isimli birisi yazıyordu: Hun erkekleri yanliz toy zamanı atdan
inerdiler. Çin ve antik yazarlar da kensi eserlerinde , hunların atlı halk
olduklarından ta cocuklukdan at üzerinde savaşmakta çok marifetli olmalarını
yazıyorlar. Hunların kendilerine ait dövüş teknikleri de vardı. Antik yazar
Ammian Marsellin yazıyor ki, hunların savaş tekniği çok farklı. Roma ordusunda
subay olmuş Ammian Marsellin hunların savaş tekniğini iyi biliyordu. Onun yazdıklarına esasen savaşa girmezden önceki gün atlı savaşçıları
paz şeklinde sıralanır, korkunç bağırtılarla savaşa atılır, daha sonra
parçalanarak düşman kuvvetlereni kuşatma altına
alıp kılıçtan geçirdirdikden sonra , hunlar çok hızla hareket
ediyorlardı , ona göre hunlar en inatkar dövüşçülerdi. Hun erkekleri yemeklerini
bile at üzerinde yer, at
özerinde uyuyorlardı. Bazı Avrupa ve rus
araşdrımacıları hunları göçeri halk
olduklarından dolayı barbar adlandırsalar da , bu doğru değildir çünkü
hunlar çok farklı silah hazırlar ve o
dönem için ən azametli kala duvarlarını yıkıyor, kaleyi feth ediyorlardı. Bütün
bunlar gösteriyor ki, hunlar o döneme
göre en iyi savaş tekniklerini biliyorlardı. Hunlarin toplumsal kuruluşu
askeri demokratiya idi .Bu kuruluşun özellikleri şunlar: intikam almak ve kendi arazisini
genişlendirmek için yapılan savaşların
yerine, yaşayış için önem arzeden vasiteleri
kazanmak için yapılan savaşlar ön plana geçiyor. F.Engeles askeri demokratiyanın kendine has özellikerini not
ederken yazıyor: tayfa bölgüsü , her
tayfanın başındaki reis , halk
toplantısı ve məsləhət şurasıdanışma kurulu
bunların her biri bu kuruluş için geçerlidir.