1. Doğu
Türkistan neresidir? Hangi devletlerle sınırı vardır?
Başkenti: Urumçi
Nüfus: 40 milyon
Resmi Dili: Uygur Türkçesi, Çince
Dini: İslamiyet, Lamaizm (Tibet
Budizmi), Budizm, Taoizm, Hristiyanlık.
Yüzölçümü: 1. 828. 418 km2
Konumu: Kuzeybatısında Kazakistan,
batısında Batı Türkistan, güneybatıda Keşmir-Afganistan, güneyde Tibet, kuzeyde
Sibirya, kuzeydoğusunda Moğolistan, doğusunda Çin ile sınırları vardır.
Asya’nın kalbi konumundadır.
2. ‘‘Sincan’’
ne anlama gelmektedir?
Xinjiang, Sintszyan, Sinkiang,
Sinciang, Sincan gibi adların hepsi Çince olup ‘‘yeni kazanılmış toprak’’
anlamına gelir. Doğu Türkistan, Türkistan, Türk kelimelerinin kullanılmaması
için Çinliler tarafından uydurulan bir addır. Sincan adının kullanılması ne
kadar yanlış ise, Rus uydurması olan Orta Asya adının kullanılması da o kadar
yanlıştır.
3. Doğu
Türkistan ilk olarak ne zaman Türklerin hakimiyetine geçmiştir?
Doğu Türkistan tarihte M.Ö. 300
yılından başlayarak dağınık Türk boylarını toplayıp Türk birliği kurma
çabalarına giren Büyük Hun İmparatorluğu da dahil birçok büyük Türk Devletinin
çekirdeğini teşkil etmiştir. Göktürk Devleti, Uygur Devleti, Karahanlı Devleti bunların
en önemlileridir. Uygur Devletini Kırgızların yıkmasıyla zayıflayan Uygurlar, Karahanlıları
vücuda getiren Türk boyları arasında yer almış, Karahanlılar zayıflayınca Moğol
ve Mançu istilasına uğramış ve 1750 yılında Doğu Türkistan toprakları
Çinlilerin hakimiyetine geçmiştir.
4. Çin
Doğu Türkistan’dan neden vazgeçmiyor?
Doğu Türkistan iki nedenden ötürü
Çin için vazgeçilmezdir. Bunlardan birincisi stratejik konumudur. Çin ekonomisinin petrol ve hammadde konusunda
dışa bağımlı olması ve güneydeki deniz yolunu Tayvan sorunu nedeniyle
rahatlıkla kullanamaması Çin’i Asya pazarına yöneltmektedir. Doğu Türkistan bu
noktada, Batı Türkistan’a açılan kapı niteliğinde olduğundan ve tarihi İpek
Yolu üzerinde bulunduğundan oldukça önemlidir.
İkincisi ise; Doğu Türkistan’ın
sınırları içerisinde bulunan yeraltı kaynakları ile enerji kaynaklarıdır. Tüm
Çin’in yeraltı zenginliklerinin dörtte üçü kadarı Doğu Türkistan’dadır. Petrol
ve doğalgaz yatakları da Tarım Havzası’ndadır. Doğu Türkistan Çin petrolünün
2/5’sini üretmektedir. Yine kömür rezervleri de Çin’in toplam rezervinin
yarısını oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra Doğu Türkistan 100’ün üzerinde
maden çeşidine sahiptir. Bu madenlerin bir kısmı Çin’e götürülerek
işlenmektedir. Ayrıca Çin tekstilinin
hammaddesini oluşturan pamuk üretimi de Doğu Türkistan’dan sağlanmaktadır. Bölgenin
zengin doğal kaynaklara sahip olması, stratejik konumuyla Çin için Orta Asya
enerji kaynaklarına ulaşmada güvenli bir koridor olması bunun yanında Çin’in
gelişmiş bölgelerine batıdan gelebilecek saldırı için de tampon görevi yapması
da Çin için Doğu Türkistan’ı vazgeçilmez kılmaktadır. Rus tehdidine karşı
kurduğu Halkın Kurtuluş Ordusu (PLA) kuvvetlerini bölgede tutmakta ve nükleer
füzelerinin bir kısmını da burada muhafaza etmektedir.
5. Doğu
Türkistan Türkiye için neden önemlidir?
Doğu Türkistan biz Anadolu
Türklerine coğrafya olarak uzak kalmış olsa da gönül birliğimiz hiçbir zaman
kopmamıştır. Aynı soylu kanı taşır, aynı kutsallara inanırız. Bizim için Türk
yüreğinin çarptığı her yer vatandır. Oradaki mazlum kardeşlerimizin bizlere
ihtiyaçları vardır. Doğu Türkistan davasına sahip çıkmak bizim tarihsel
sorumluluğumuzdur. Uygur Türklerini kızıl emperyalistlerin insanlık dışı
politikalarına kurban veremeyiz. Bu konuda sesimizi yükseltmezsek Uygur
Türklerini yalnızlığa itmiş oluruz. Yalnız olan ise güçsüzdür, savunmasızdır.
Ayrıca Çin yayılmacı bir politika izlediğinden Türkistan’ın tamamını ele
geçirmek istemektedir. Artan nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak için yeni
ticaret yollarına, yeni doğal kaynaklara, enerji kaynaklarına ve yeni yerleşim
yerlerine gereksinim duyacaktır. Bu günden tedbirimizi almazsak bu durum
gelecekte Türkiye’yi de tehdit edecektir dersek yanılmış olmayız.
6. Çin’in
Uygurları yok etme politikaları nelerdir?
a) Komünist
Çin, artan nüfusun önünü almak için öldürme politikaları yürütmekte bu konuda
kendi vatandaşları Çinlilere dahi acımamaktadır. Aylık ve yıllık öldürülecek
insan sayısını belirlemekte, toplu kıyımlara bahane gösterilecek yapay olaylar
fitillemektedir. Ayrıca Uygur Türklerine tek çocuk şartı getirmiş olup, ikinci
çocuğa hamile olan Uygur kadınlarına zorla kürtaj yaptırmaktadır. İnsanlığa
sığmayan bu uygulama ile Uygur nüfusu kontrol altında tutulmaktadır. Bu
uygulamayı özellikle Uygurlara uygulamasının nedeni Uygurları toprak sahibi
olarak görmesi ve onların çoğunluk sağlamalarını önlemek istemesidir.
b) Doğu
Türkistan’ın demografik yapısını değiştirmek için bölgeye sürekli olarak Han
Çinlisi göç ettirilmekte, Uygurlar öz topraklarında azınlık durumuna düşmektedir.
c) Uygur
Türklerine yönelik her türlü baskı, işkence ve zulme başvurulmakta, haklarını
arayan Uygurlar hapishanelerde işkence ile öldürülmektedir. Yakınlarının
akıbetini sorgulayan ya da yaşan olumsuzluklara karşı fikir beyan edenler de
öldürülmektedir. Kimsesiz kalan çocuk ve kadınlar Çin’e götürülüp organ
mafyalarına servis edilmektedir.
d) Doğu
Türkistan bölgesi gayet zengin yer altı kaynaklarına sahip olmasına rağmen
Uygurlar bu zenginliklerden yararlanamamaktadır. Köy ve kasabalarda zor
şartlarda çiftçilik yaparak geçinmek zorunda bırakılmaktadırlar. Doğu
Türkistan’daki fabrikalarda çalıştırılan Uygur sayısı Çinli sayısından çok daha
azdır. Yani Uygurlar varlık içinde yokluk yaşamaktadırlar.
e) Komünist
Çin, zengin Uygurları baskıyla uyuşturucuya bulaştırmakta, dış ülkelere kurye
olarak göndermektedir. Bu Uygurlar ya uyuşturucudan ölmektedir ya da kuryeliğe
devlet tarafından zorlanmış olmalarına rağmen bir süre kullanıldıktan sonra devlet
suçu işlediği gerekçesiyle işkence edilerek öldürülmektedir. Çin yönetimi AIDS,
Hepatit gibi tedavisi mümkün olmayan hastalıkları Uygurlara bulaştırmaktadır.
f) Çin
her türlü İslami düşünce ve eylemi yasaklamakta; bilgisiz düşüncesiz,
sorgulamayan, inançsız, Çinlileşmiş ateist bir toplum yaratmaya çalışmaktadır.
Uygurları İşid gibi terör örgütlerine eğitim adı altında gönderip terörist
damgası vurmakta ve tüm dünyaya ‘‘potansiyel suçlu’’ olarak tanıtmaktadır.
Böylece Doğu Türkistan’dan çeşitli ülkelere göç etmek zorunda kalan Uygurların
Çin’e iade edilmeleri konusunda baskı yapabilmektedir.