Gulca; Doğu
Türkistan’ın Batı Türkistan’a açılan kapısıdır. Kazakistan ile sınır olan Gulca
1944’te kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ne başkentlik yapmış stratejik bir
ildir. Uygur kültür tarihinde önemli bir yeri olan, yer altı ve yer üstü
zenginlikleri oldukça fazla olan Gulca ayrıca Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar gibi
çeşitli Türk boylarının birlikte yaşadığı bir kenttir. 1980’lerde ticaret
geliştiği için Uygurlar zenginleşmeye, kalkınmaya; eğitim, kültür seviyeleri,
sosyal yaşam kalitesi artmaya başlıyor.
1991 yılı ve sonrasında
bağımsızlıklarına kavuşan Batı Türkistan Türkleri ile ilişkilerin giderek
artması üzerine, Uygurların kendisine bağımlı olarak yaşamasını isteyen
Komünist Çin Uygurlara yönelik baskıyı artırıyor. Ticaret, eğitim, kültür,
inanç konularında kısıtlamalar getiriliyor. Uygurların zenginleşmesini ve Batı
Türkleri ile etkileşime geçmesini engellemek için maddi manevi ambargolar
konuluyor.
5 Şubat 1997 yılında
Kadir gecesi ibadet etmek için bir araya toplanan kadınlar Çin polisi tarafından
toplanıyor, karakola götürülüyor. Tutuklamalara gerekçe olarak, yasak olmasına
rağmen toplu etkinlikte bulunulması gösteriliyor. Uygurlar tehdit olarak
görüldüğünden toplu etkinlikler yasaktır Doğu Türkistan’da. Bu haksız baskıya
karşı çıkanlar protesto gösterisi düzenliyorlar. Barışçıl bir gösteri olmasına
rağmen toplanan kalabalığın üzerine ateş açılıyor ve 200 Uygur Türk’ü yaşamını
yitiriyor. 5 Şubat 1997 yakın çağ Uygur tarihinin en acı hadisesi olarak
geçiyor tarihe…
GULCA
KATLİAMI DÜNYA BASININA TÜRKİYE ÜZERİNDEN DUYURULMUŞTUR
Uygur Türklerinin
önderi merhum İsa Yusuf Alptekin’in oğlu Ilgar Alptekin Gulca Katliamı’nın
yaşandığı dönemde Türk Hava Yolları’nın Kırgızistan-Bişkek temsilcisi idi. Bir
gün batılı bir gazeteci Ilgar Alptekin’i bulup, Doğu Türkistan’da
gerçekleştirilen katliamdan bahseder. Elinde, yaşananların kaydedildiği bir
kaset olduğunu söyler ve Ilgar Alptekin’e satın almak isteyip istemediğini
sorar. Ilgar Alptekin Kırgızistan’da yaşayan bir Uygur Türkü’nün evinde kaseti
izledikten sonra satın alır. Kaseti Türk Hava Yolları’nda çalışan bir pilota
teslim eder. Pilot kaseti İstanbul’da özel bir kanala verir. Böylelikle 1997’de
ilk kez Türkiye üzerinden mazlum Uygurların sesi dünyaya duyurulmuş olur.
Batılı bir gazetecinin kaydettiği kaset sayesinde, Türk’e yönelik katliam söz konusu olduğunda kanıt
olmadan hareket etmeyen Avrupa ve Amerika’da, Uygur Türk’ünün yaşadığı zulüm
kanıtlarıyla birlikte yayınlanmıştır. 1998’den sonra Dünya Sivil Toplum
Örgütleri Gulca Katliamı ve Uygurlara yönelik baskı hakkında araştırmalar
yapmaya başlamıştır.
GULCA
KATLİAMININ YILDÖNÜMÜNDE ANKARA’DA PROTESTO EYLEMİ
5 Şubat günü Ankara’da
toplanan Doğu Türkistan Kültür ve Yardımlaşma Derneği üyeleri, Doğu
Türkistan’ın Gulca vilayetinde 5 Şubat 1997 yılında meydana gelen olayları
protesto etmek amacıyla Çin Büyükelçiliği’ne giderek siyah çelenk bırakmak
istemişlerdir.
Ancak Kuğulu Park’a
geldiklerinde polis tarafından durdurulmuş, OHAL kapsamında büyükelçilik önünde
basın açıklaması yapamayacakları uyarısı ile karşı karşıya kalmışlardır.
Dertlerini polis amirine anlatmaya çalışırken İçişleri Bakanımız Süleyman
Soylu, Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Seyit Tümtürk’ü
telefonla aramış, görüşmenin ardından Çin Büyükelçiliği önünde
gerçekleştirecekleri protestoyu Bakan Soylu’nun ricası üzerine Kuğulu Park’ta
yapacaklarını ifade eden Tümtürk şunları söylemiştir:
‘‘5 Şubat 1997 yılında
kardeşlerimize karşı yapılan operasyon, baskın sonucu karakola götürülen
yüzlerce Doğu Türkistanlı bayan kardeşimiz karakolda işkenceyle şehit
edilmiştir. Bunu protesto eden binlerce Doğu Türkistanlı köy, kent,
kasabalardan akın akın Gulca şehrine hareket ederek, karakollara Çin komünist
yönetiminin merkezi organlarına hücuma geçti. Çin yönetimi mazlum, masum,
elinde silah olmayan sivil Doğu Türkistanlılara sadece ve sadece hak ve
hürriyet istedikleri için kurşun yağdırarak, Çinli cellatlar 200 Doğu
Türkistanlı kardeşimizi aynı saatte şehit etti. Biz bugün katliamın 21.
yıldönümünde, 5 Şubat 2018’de şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz. Biz Doğu
Türkistanlılar şuna inanıyoruz ki Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı bir gün
mutlaka gerçekleşecektir.’'
Gulca Katliamı’nın
21.yıldönümünde gerçekleştirilen bu protesto ne yazık ki ulusal basında ve
ulusal televizyon kanallarında yeteri kadar yer almamıştır. Bununla birlikte protesto esnasında
katılımcılar tarafından çekilip internete konulan 6 dakikalık video 10 milyonun
üzerinde izleyiciye ulaşmıştır. Olaydan sonra 5 makale yazılmış, bir yerel
televizyon kanalında Gulca Katliamı ve Doğu Türkistan konuşulmuştur.