Senan Kazımoğlu
Malum olduğu üzere günlerdir İsrail-Filistin cephesi yeniden hareketlendi. Bir avuç Müslüman’ın sığındığı Gazze şeridi, tüm dünyanın desteğini arkasına alan İsrail tarafından yeniden ateş altına alındı. Dünya medyası olayların Filistin tarafından başlatıldığını söylese de bu zamana kadar aynı medya kanallarının Filistin’deki İsrail katliamlarını nasıl görmezden geldiğini, hatta İsrail’i verdiği destekleri de biliyoruz. Bu destek hala devam ediyor. Mesele Müslümanların katledilmesi olunca tüm dünya üç maymunu oynuyor.
Yukarda anlattıklarımın yıllardır bilinen bir gerçek. Ancak konuyla ilgili başka bir meseleden bahsetmek istiyorum. Olaylar başladığı günden beri Türkiye medyasında, masum olmadığını ve bir noktadan kontrol edildiğini düşündüğüm bir haber pompalanıyor. Yapılan sahte haber ve montajlar ile sanki Azerbaycan’ın İsrail’e destek olduğuna dair algı oluşturuluyor. Hem Azerbaycan Türkü olmam vesilesiyle bana sorulan sorular, hem de sosyal medyada gördüklerim, bunun Türk halkıyla Azerbaycan’ın arasını açılması ve son yıllarda daha da güçlenen Azerbaycan Türkiye kardeşliğine zarar vermeye hesaplanan bir propaganda olduğu düşüncesi uyandırıyor bende. Açıkça söylemek gerekirse, bu işin aslında İran’a yaradığı ve işin arkasında da İran’ın olduğunu düşünüyorum. Böyle düşünmeme de sebep, İran’ın hep bu üslup üzerinden Azerbaycan’a saldırması ve Türkiye’de aynı algının en çok İran’ın işine yaraması meselesinden kaynaklanıyor. Son yıllarda Türkiye ve Azerbaycan’ın bu kadar yakınlaşmasından da en fazla rahatsız olan ülkelerin başında İran geliyor. Peki işin gerçeği nedir?Öncelikle onu
söyleyeyim ki, Karabağ savaşı sırasında İsrail’in Azerbaycan’a destek olması
bilinen bir gerçektir. Bu desteğin, Azerbaycan içersinde İsrail’e yakın olan
bazı medya organlarının da olayı abartması, çok küçük bir kesim içersinde
İsrail’e lehine olumlu hava oluşturduğunu söyleye biliriz. Ayrıca zamanında,
bugün Filistinlerin dahi kabul etmediği Baas Rejiminin Filistin kanadını teşkil
edenlerin ermeni gruplarıyla olan ilişkileri ve bunun Azerbaycan’daki kara
propagandası, bahsettiğim küçük grupları üzerinde maalesef etkili oldu. Fakat,
Azerbaycan halkı yıllarca zulüm, katliam ve soykırıma maruz kalan halk olarak
her zaman zalimden değil, mazlumdan yana olmuştur. Ben bir Azerbaycan Türküyüm.
Ne ben, ne benim ailem, ne benim akrabalarım, ne de benim çevremde bu zulmü
destekleyen hiç kimse yoktur. Ben bunu söyleyince de hemen, halkın değil,
Azerbaycan yönetiminin İsrail’i desteklediklerini söylüyorlar. O zaman şunu
soralım, gerçekten de Azerbaycan yönetimi İsrail’i mi destekliyor?
Azerbaycan’ın şimdiki
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in babası ve Azerbaycan 3. Cumhurbaşkanı Haydar
Aliyev, Filistin ile ilgili şunları söylüyor: “Azerbaycan Filistin`in dostudur.
Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti Filistin halkının kahramanca mücadelesini hep
desteklemiştir ve bundan böyle de destekleyecektir.” Günümüz Azerbaycan
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise 2017 yılında Kudüs ile ilgili olağanüstü toplanan
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın liderler zirvesinde şunları söyledi: “Azerbaycan
Filistin-İsrail sorununun barışla, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti ilan
edilmesiyle iki devlet prensibi temelinde çözümlenmesini istiyor. Birkaç sene
önce Azerbaycan Filistin’e destek amacıyla İslam Ekonomik Güvenlik Ağı’nın
oluşturulması ve Kudüs’ün gelişimine yardım amacıyla düzenlenen konferansa ev
sahipliği etmiştir. Konferansta Doğu Kudüs’ün işgali ve Mescid-i Aksa’da
ibadete izin verilmemesi kötülenmiştir. Biz her zaman olduğu gibi bugün de
Filistin halkının yanındayız.”
Gelelim günümüze. Olaylar
başladığından hemen sonra Azerbaycan Dış İşleri Bakanlığının resmi hesabından
yapılan açıklamada, aynı Türkiye’ye benzer bir tutum sergilendi. Sivil can
kayıplarının kınanıldığı açıklamada, iki tarafa da tansiyonun düşürmesi çağrısı
yapıldı. Yine 18 Ekim 2023 tarihinde Cidde şehrinde gerçekleşen İslam İşbirliği
Teşkilatı’nın bakanlar düzeyinde düzenlenen olağanüstü İcra Komitesi konuşma
yapan Azerbaycan Dış İşleri Bakanı Ceyhun Bayramov, İslami dayanışmaya her
zaman sadık kalan Azerbaycan’ın, Filistin halkının devlet kurma mücadelesini
desteklediğini söyledi. Bayramov, Azerbaycan'ın İsrail-Filistin ihtilafının iki
devlet prensibi temelinde çözümünü desteklediğini ifade etti. Uluslararası hukuk
normlarına ve ilgili BM kararlarına uygun olarak Doğu Kudüs'ün Filistin
Devleti'nin başkenti olması gerektiğini bildirdi. Ayrıca, Azerbaycan'ın
çatışmanın sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik çabalarına değinen Bakan,
Azerbaycan’ın Filistinli mültecilere destek amacıyla BM Orta Doğu Ajansı'na 1,6
milyon dolar katkı sağladığına dikkat çekti. Özellikle, Bağlantısızlar Hareketi
başkanlığı döneminde Azerbaycan’ın Filistin sorununa özel önem verdiğini, bu
bağlamda Hareketin, Filistin Bakanlar Komitesi'nin çalışmalarının
güçlendirilmesi yönünde hareket ettiği ifade edildi. Bakan Ceyhun Bayramov,
Filistin sorununun uluslararası hukukun norm ve ilkelerine uygun şekilde
çözümüne yönelik çabaların sürdüreceğini bildirdi.
Tüm bunlar ortadayken,
hala delilsiz, ispatsız bir şekilde uyduruk ve asılsız haberlere bakarak
“Azerbaycan İsrail’i destekliyor” demek ve bunu söyleyerek iki kardeş arasına
nifak sokmak cehalet, delalet ve dahi ihanettir. Müslüman uyanık olmalıdır.
Aynen ayette de buyrulduğu gibi: “Ey iman edenler! Fasık biri size bir haber
getirdiğinde, onu (iyice araştırıp doğru olup olmadığını) açıklığa kavuşturun.
Ta ki bilmeden bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmayasınız.” (Hucurât
Suresi 6. Ayet)