10 Ekim 2018 Çarşamba

İsimsiz Cadde

Zehra Tokur
Düşünün soğuk havanın esiri olmuş, ayağında yırtık çorapların, elinde bir dilim ekmeğin geçinmeye çalışıyorsun,  bu adaletsiz dünyada. Karşına nelerin çıkacağını bilmeden, yürüyorsun çakıl taşlı yolunda. Bekliyorsun bazen bir dalı, bazen bir eli, bazen de zamanın güzellikleri getireceğini…
Yere bakan gözleriyle masumluğu anlatan çocukların diliyle bakmalı hayata. Umutla, inançla, safça… 
Onların mücadeleci ruhlarının yaydığı atmosfer fazlasıyla dikkat çekiyordu kalabalığı ağırlayan sokaklarda. Adaletsizliğin mekik dokuduğu bu hayat yüzünü bazen bazı misafirlerine gülümsetmez filmin son fragmanına kadar. Ama umut bu ya amaçlarına ulaşana kadar savaşacak ruha sahipler. Karda kışta sıcakta yağmurda ne zaman olursa olsun sokakların dertli misafirleridir onlar…
Çocuklar, sınırsız hayallerinin birer kahramanıdırlar. Kurdukları oyunlarının birer parçası… Onların yeri caddelerin soğuk köşeleri değil, aksine o masumların yeri; okul sıraları, kütüphane köşeleri…
Şiir gibi çocukların mısra gibi sözleri beni hep derinden etkiler. Çünkü bazıları elindekilerin kıymetini bilmiyorken, onlar o kıymet bilmeyenlerin elindekileri için mücadele eder. Soğuk havanın acelesi ile rastladığım çocuklardan biri ile muhabbetimde konuşurken titreyen dudaklarından düşen sözler gözlerine yaşları ile buluşturuyordu. Aralarında satıcılık yapmaya zorlanan çocuklar, evine beş kuruş götürmek isteyenler, ya da aç karınlarını doyurmak isteyenler daha neler-neler…
Gülümsetebilmeli, sevindirebilmeli, herkesin yaşamak istediği hayallerini yaşatmaya bir nebze vesile olmak belki de dünyanın temelini sağlamlaştırmaya birer adımdır.
Sesleniyorum ki kardeşine sahip çık! Çünkü “Mümin kardeşinin aynasıdır. Ve mümin müminin kardeşidir. Onun zarar ve ziyana uğramasını, helakını önler, arkasından da onu çevreleyip korur ve ihtiyaçlarını görür.” Diye söz eden Hz. Muhammed (sav) ın ümmetine layık olabilme yolunda geleceğin değerlerini parlatmaya ne dersin?