Senan Kazımoğlu
Binlerce yıllık tarihe sahip olan Türk Milleti, dünyaya yön veren 100’den fazla devlet ortaya çıkarmıştır. Bu devletlerin birçoğu da dünyanın “süper gücü” olmuşlardır. Hatta 15., 16. ve 17. Yüzyıllar “Türk Asrı” olarak bilinmektedir.
Zira bu asırlarda Dünyanın en güçlü 3 devleti de Türk devletleri olmuştur. Fakat bu kadar güçlü devletler ortaya çıkarmamıza rağmen 20. Yüzyılın başlarında vukuu bulan Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan siyasi gelişmelerden sonra Sovyet Rusya’sı Türkistan ve Azerbaycan’ı işgal ederek bağımsızlıklarına son koymuştur. Böylece Türk devletleri içersinde tek bağımsız ülke Türkiye Cumhuriyeti kaldı.
Zira bu asırlarda Dünyanın en güçlü 3 devleti de Türk devletleri olmuştur. Fakat bu kadar güçlü devletler ortaya çıkarmamıza rağmen 20. Yüzyılın başlarında vukuu bulan Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan siyasi gelişmelerden sonra Sovyet Rusya’sı Türkistan ve Azerbaycan’ı işgal ederek bağımsızlıklarına son koymuştur. Böylece Türk devletleri içersinde tek bağımsız ülke Türkiye Cumhuriyeti kaldı.
Ancak 1980’lerin sonlarında doğru Sovyetler Birliği’nin yıkılış sürecine girmesiyle birlikte Türk Devletlerinde yeni bir uyanış harekatı başladı. Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılında ise Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan bağımsızlığını ilan etti. Böylece dünya kamuoyunun da tanıdığı Bağımsız Türk Devletlerinin sayısı 6 oldu.
Bağımsız Türk devletlerinin sayısı çoğaldıkca artık bu devletleri bir kurum çatısı altında birleştirmek ihtiyacı doğdu. Böylece ilki 30-31 Ekim 1992 yılında Ankara’da yapılan ve altı Türk devletinin cumhurbaşkanlarının katılımıyla gerçekleşen “Türk Zirvesi”yle Türk Keneşi’nin (Konseyi) temelleri atıldı. Bundan sonraki zirveler sırasıyla zirveye katılan Türk ülkelerinde gerçekleşti. Bu zirvelere ilk olarak “Türk Zirvesi” adı verilse de, daha sonra “Türk Cumhuriyetleri Devlet Başkanları Zirvesi” ve en sonda “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi” diye adlandırıldı. Bunlardan 2000 yılına kadarki zirvelere Türk devlet başkanları tam olarak katılırken, bu tarihten sonra çeşitli sebeplerden dolayı Türkmenistan ve Özbekistan, cumhurbaşkanları düzeyinde katılmamıştır.
3 Ekim 2009 yılın Nahçivan’da yapılan zirvede, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in teklifiyle 4 üye ülke, Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan ve Kırgızistan arasında “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi” kuruldu. Konseye kısaca “Türk Konseyi” veya Konsey yerine birçok Türk dillerinde mevcut olan “Keneşi” sözünü ilave ederek “Türk Keneşi” denilmiştir. Türk Keneşi’nin hali hazırda 4 üye ülkesi Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan Kırgızistan ve bunların yanında olası gelecek üyeler olarak Özbekistan ve Türkmenistan bulunmaktadır.
Türk Keneşi Türk devletleri arasında işbirliği sağlayan uluslararası örgüt olarak, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Parlamenterler Asamblesi (TÜRKPA), Türk Akademisi, Türk İş Keneşi, Göçebe Uygarlık Merkezi, Türk Kültür ve Miras Vakfı’nı bünyesinde birleştirmektedir. Genel Sekreterliği İstanbul’da bulunan Türk Keneşi’nin bir genel sekreteri ve her üye ülkeden de bir genel sekreter yardımcısı mevcuttur.
Türk Keneşi’nin esas karar organı Devlet Başkanları Keneşi’dir. Bunun dışında Dışişleri Bakanları Keneşi, Kıdemli Memurlar Komitesi, Aksakallar Keneşi de vardır.
Üye ülkeler arasında birçok alanda çok yönlü iş birliği gayesiyle kurulan Türk Keneşi’nin Devlet Başkanları kararıyla seçilen ilk Genel Sekreteri Halil Akıncı olmuştur. 2011-2014 yılları arasında genel sekreterlik vazifesini yapan Akıncı, bu görevi 2014 yılında Ramil Hasanov’a devretti. En son 2 gün önce Kırgızistan’da yapılan Devlet Başkanları zirvesinde ise Türk Keneşi’nin yeni Genel Sekreteri Bağdad Amreyev oldu. Ayrıca 3 Eylül Pazartesi günü sonuncusu gerçekleştirilen Türk Keneşi Devlet Başkanları Zirvesine, yıllar sonra Özbekistan "onur konuğu", Macaristan ise "gözlemci ülke" sıfatıyla katıldı.
Tüm bunların yanında halen Türk Keneşi ondan beklenenleri daha tam olarak yapamamıştır. İnşallah yakın zamanda bu beklentilerin karşılanması dileğiyle…