22 Nisan 2018 Pazar

Soluk Benizli Yanlızlık

Simge Cesur
Ve bugün de bir şarkının nakaratını dinledik tekrar tekrar, bugün de aldık dersimizi. Pek çok müsvedde ile tükettik kalemlerimizi, ömrümüzü de geçip giden zamanın hızını yaklayamamakla. Hayallerimizi, umudumuzu ve güvenimizi yitirdiğimiz yere park ettik ve bir daha açılmayacak kepenklere vurduk kilitleri.
Hayal kırıklığı istenmeyen duygudur. Kimse sukunetinin nidasını işitmez, hor görülen hislerin, duyguların, fikirlerin kendi devrimini gerçekleştiremediğinde onlarca yok olmuş bedeninle savaş açarsın en bayağı duygulara. İşte burda kırmaya çalışırsın anahtarı. Aleniyetinden çekinmediğim sitemimi dile getiriyorum bugün. İnsanlar, tarumar hayatlarıyla kalender yaşayışınızı kendilerince abat etmek isterler. Ne kadar da safderunsunuz. Varlığından haberdar olmadığınız siretinizi biliyor olmasak inanacağımız gelir. Cehaletinizi bilginiz sayıyor ve ne kadar bilgin insanlar olduğunuzu size hatırlatmak istiyoruz. Siz sabık göçebeler abus çehreyle çıktığınız yol insanlık durağına ulaşamadan istikametten sapmış. Ne türlü bir imtihan bu?  Sizin için, bizim için? Umutlarımız, hayallerimiz yağmur olup yağarken bunca güzelliği mahveden  saikaya sadme oluyorsunuz. Hayata keşmekeş adımlar attığınız  da düşüncelerinizin hareket ettiği nokta dünyanın dönüş yönüyle aynı mıdır? Sizler zamanı ağaç dallarına salıncak yapanlar. Sallayın ayyaş hayatlarınızı. Görmezden geldiğiniz asıllar sahte kimliklerle hayatınıza dahil olacak. Ve siz anlamayacaksınız. Çünkü gerçeklere kapattığınız algınız sahte görünenin  altına gizlenenlerini göremeyecek kadar miskin. Yaşam belirtisi olmayan ölü duygularınızla ne kadar da yoksunsunuz hayattan, toplumdan. Caddelerde gözleriniz tesadüf etsede başkalara sokaklar tesadüf ettiklerinizin  gasbına uğrayacak kadar acımasız davranacak size. Kıymet bilmez insanlarken dönüşeceksiniz birden. Buna sebep aynı çadırın altında toplanmak.

Kime ne anlatıyoruz. Oysa çoktan bitmişti her şey. Her şey üç nokta kadar derin sessizlik içindeyken böyle dirilmeye çalışmak neyin çabası. Biz inandık yalnızca. Oysa siz inanmadınız. Mesele sadece bu ;inanmak, inanmamak. Bilmem düşünmeye cesaret ettiniz mi?