23 Şubat 2018 Cuma

Fe Eyne Tezhebun…

Azad DADAYEV
Sol taraftaki “ALTIN RAKAMLI SAATE” bir banka reklamında rastladık. Saat kapitalizmin geldiği nihayi noktayı resmetmektedir…
Ayakları şişinceye kadar namaz kılan, kalk ey BİLAL ezan oku da namaz kılarak rahatlayalım, huzur bulalım diyen bir Peygamberin ümmeti ne hale getirildi… AVM’ler (Alış Veriş Merkezleri) kapitalizmin mabedleri olunca, namazla değil, alış verişle huzur bulan bir toplum haline getirildik maalesef…
Eh, hal böyle olunca da böyle altın saatli reklamlar da kaçınılmaz oluyor tabii ki… Yarın bir gün evlerimizin duvarlarını böyle saatler kaplarsa şaşırmayız doğrusu… Mezkur banka adeta “ÇOK KAZANACAKSIN, ALTIN BİRİKTİRECEKSİN BİZ DE SENİN BU ALTINCIKLARINI MUHAFAZA EDECEĞİZ” demeye getiriyor. Acaba rahat uyuyacak mısın?.. Durum gerçekten vahim… Fransız düşünür, tarihçi, edebiyat eleştirmeni (Michel FOUCAULT) FUKO’nun “KAPITALIZM KONFOR VERIR AMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ ELİNİZDEN ALIR!” sözu tam da yerinde bir tespit... Müteaddit kez “Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?,” “Hiç düşünmüyor musunuz?,” “Akıl erdiremiyor musunuz?,” diye biz muhâtablarını sürekli “düşünmeye, akletmeye davet eden” hidâyet rehberimiz Kur’an-ı Hakiminde Yüce Rabbimiz; “FE EYNE TEZHEBÛN - (HÂL BÖYLE İKEN) NEREYE GİDİYORSUNUZ? (Tekvir-26)” buyurarak “Bu gidiş nereye?” dercesine ayrıca bizleri uyarmaktadır...
Tüm bunlarla birlikte bir de ecdâdın saat anlayışına,  “BIR OSMANLI SAATINE” bakalım. Osmanlı saatine kelimenin tam manasıyla İLİM ve İRFAN hâkim. Ecdâd saate bakarken dahi tefekkur ve tedebbur halinde... Saatte 1’den 6’ya kadar olan nâib-i rakamlar (TEVHİD, İLİM, İRFAN, AKIL, HİKMET, İNSAN) insanın iç âlemini îmar eden değerler iken, 6’dan 12’ye kadar olanlar ise (AMEL, ADALET, AHLÂK, ÜMRAN, İSLÂM, HAKK) mâmur olmuş insandan sâdır olan kıymetleri ifade etmektedir… Osmanlının azametini görmek için saatine bakmak bile kâfidir desek beklide fazla abartmış olmayız. Nereden nereye?..
Konuyla ilgili Tevbe suresi 34. ayette yüce Rabbimiz: “BİR DE ALTIN VE GÜMÜŞÜ HAZİNEYE DOLDURUP, ONLARI ALLAH YOLUNDA SARF ETMEYENLERİ BU YÜZDEN ACIKLI BİR AZAP İLE MÜJDELE!” buyururken, Hz. Peygamber Efendimiz ise: “İNSANOĞLUNUN BİR DERE DOLUSU ALTINI OLSA, BİR DERE DOLUSU ALTIN DAHA İSTER.” buyurarak insanoğlunun Dünya malına temayülüne vurgu yapmaktadır…
Hz. Mevlana da Dünya malının Dünya’ya ait olduğunu; “DÜNYA HAYATI BİR RÜYADAN İBARETTİR. DÜNYADA SERVET SAHİBİ OLMAK RÜYADA DEFİNE BULMAYA BENZER. DÜNYA MALI NESİLDEN NESİLE AKTARILIR AMA HEP DÜNYADA KALIR” buyurarak ne güzel özetlemiştir… Hadis-i şerifte ise; “ALLAH KATINDA DÜNYA, BİR SİVRİSİNEĞİN KANADINA DENK OLSAYDI (YANİ TÜM DÜNYA VE İÇİNDEKİLERİN DEĞERİ BU KADAR OLSAYDI), KÂFİRE DÜNYADA BİR YUDUM SU İÇİRMEZDİ” buyurulmaktadır…
Son olarak TIBET’in ruhani lideri DALAI LAMA’nın bugünkü yaşam biçimimizi çok güzel tasvir eden bir şiiriyle bitirelim. “ÇAĞIMIZIN PARADOKSU” isimli şiirinde LAMA şöyle özetler acı gerçekleri:
“Evlerimiz büyüdü; fakat ailelerimiz küçüldü...
Artık daha rahatız ama zamanımız az...
Öğrenim seviyemiz arttı; fakat anlama yetimiz azaldı...
Daha fazla bilgili olmamıza rağmen, daha zor karar veriyoruz...
Daha fazla uzmanız; fakat daha fazla sorunluyuz...
Daha fazla tedaviye rağmen daha az sağlıklıyız...
Aya gidip gelerek onca yolu kat ettik ama caddeyi geçip yeni komşumuzla tanışmakta geciktik...
Daha fazla üretelim diye yeni bilgisayarlar geliştirdik; fakat daha az iletişim kurmaya başladık...
Çok uzun yol kat ettik ama kalitede bir o kadar kısa kaldık...
‘Fast food’ ve uzun sindirim zamanı…
Anlamlar büyük; fakat karakterler küçük...
Kârlar yüksek; fakat ilişkiler yüzeysel...
Şimdi artık pencerelerimizde çok şeyin olduğu ama odamızda hiçbir şeyin olmadığı zaman…”
NETİCE: “ALLAH’IN SANA VERDİKLERİ İÇİNDE AHİRET YURDUNU İSTE VE DÜNYADAN NASİBİNİ UNUTMA.” (KASAS, 77)
İFRAT ve TEFRİT muvazenesini korumamız temennisiyle Hz. Mevlana’nın şu vecizesiyle bitirelim; “GEMİNİN YÜZMESİ İÇİN SU ŞARTTIR AMA İÇİNE GİRERSE BATIRIR. GEMİ İÇİN SU NEYSE MÜ’MİN İÇİN DE DÜNYA ODUR…”