18 Nisan 2016 Pazartesi

Adına Şiirler Yazılan Milli Kahraman…

Azad DADAYEV
(NEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Tarihi,
Doktora Öğrencisi. 
Konya / Karatay)

Bugün (18 Nisan 2016) Azerbaycan’ın Milli Kahramanı Ahıskalı İsgender Aznavurov’un “Ermeni Taşnakları”na karşı yapılan “Karabağ Savaşı”nda şehid düştüğü gündür.
Milli kahramanımızı rahmetle yâd ederken birkaç satırla “hürmet” ve “minnetle” hatırlamamız da yerinde olacaktır kanaatindeyiz.
İsmi İskender’den midir, soy ismi Aznavur’dan (asilzade) mıdır bilinmez ama bildiğimiz bir başka şey ise o bir Ahıskalı Türkdür ve Can Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü uğrunda savaşırken Ermeniler tarafından şehid düşmüş, o yüce makama doğru yol alırken, Dünya var oldukça sevenlerinin kalbinde yaşamaya hak kazanmıştır.
Bilindiği üzere Ahıskalılar 1944 Büyük Sürgün sonrası Milli şairimiz Mircevat Ahıskalı’nın ifadesiyle; “buğday gibi yeryüzüne serpilmişler” ve ağır şartlar içerisinde yaşam mücadelesi vermişlerdir. Hayatın bütün çilesine göğüz geren Ahıskalılar, bugün dahi yaklaşık 10 ülkede yaşamaktadırlar. İsgenden Aznavurov da böyle bir toplumun yetiştirdiği nadide insanlardan birisidir. 16 Ağustos 1956 Özbekistan / Buhara doğumlu Milli kahramanımız 1944 sürgünü sonrası yerleştiği Fergana Vilayetinden, ikinci sürgün diye nitelediğimiz 1989 Fergana olayları neticesinde 1990 sonrası ailesi ile birlikte Azerbaycan’a gelmiş ve Azerbaycan’ın Şemkir iline yerleşmişlerdir.
İşgalci Ermenilere karşı yapılan savaşlara katılmak için 1992'de gönüllü olarak Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine katılmıştır. Onun usta topçuluğu ile Şınıh istikametine giden çatışmalarda düşmana ağır darbe vurmuş, çatışmalarda düşmanın ağır silahlarını tamamen mahvederek düşmanı geri çekilmek zorunda bırakmıştır. İsgender Aznavurov “Şınıh Bölgesi”nin “ER DAĞI, KAFTAR KAYASI, TAŞ BULAĞI, KEÇEL DAĞI, GEDEBEY BAŞKENT” bölgelerinin düşmanlardan geri alınmasında birinci dereceli rol oynamıştır. Hüseyin Nihal ATSIZ; “Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından, / İleriye atılmak ve sonra dönmemektir” derken işte bu kahramanları vasfetmiştir… Ki, Aznavurov da 18 Nisan 1993’de işgalci Ermeni Taşnaklarına karşı savaşırken kahramanca şehit düşmüş, ayrıca Mehmet Akif ERSOY’un; “Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, / Sana âgûşunu (kucağını) açmış duruyor Peygamber” hitabına mazhar olmuştur.
 Evet, Aslen Ahıskalı Türk olan İsgender AZNAVUROV Azerbaycan’ın Şehitler mezarlığında defin edilmiş, “Azerbaycan Milli Kahramanı Unvanı”na layık görülmüştür. Unutulmamalıdır ki, Milletler kahramanlarıyla yaşar, kahramanlarıyla iftihar eder. Milleti var eden, onları ayakta tutan da işte bu kahramanlardır. Dolayısıyla kahramanların yaşı olmadığı gibi bu manada onların kabri de sevenlerinin kalbindedir.
Son olarak Adına şiirler yazdıran ey Milli Kahraman, / Dünya var oldukça, yâd edileceksin her an” diyor, Milli Kahramanımızı bir daha rahmetle yâd ederken tüm şehid annelerine hitaben şu şiirle mukabelede bulunmak istiyoruz:

“Ay ana, nə olar qara bağlama,
Saçına tumar çək, dara bağlama,
Gözündə yaşlardan sıra bağlama.
Sənin Şəhid adlı oğlun yaşayır,
BU ADI VƏTƏNLƏ BİRGƏ DAŞIYIR.

Qayıdar torpaqlar, alınar qanı,
Ruhu cənnətdədir, məzarda canı,
Kim tutub qalıb ki fani dünyanı?
Hər iki dünyada olan olacaq,
TƏK ŞƏHİD SÖZÜNDƏN GÖZLƏR DOLACAQ.

Ay ana, nə olar kiri (dayan), ağlama,
Şəhidə yas tutub matəm saxlama,
Sənə yalvarıram sinə dağlama.
Şəhidlər tarixin qan yaddaşıdır,
ŞƏHİDLƏR DÜNYANIN GÖZYAŞLARIDIR…