30 Haziran 2015 Salı

Esfele Sefilin (Hayvandan Daha Aşağı)

Senan Kazımoğlu
senan@turkata.com

Kur”ani Kerimde ALLAH insanların bazen hayvandan daha aşağı olabileceğinden bahs ediyor . Peki “Eşref”i mahlukat”- en şerefli olarak yaratılan insan nasıl olur da “Esfele Sefilin” yani hayvandan daha aşağı olabilir?
Ustad Genceli Nizami ne güzel söylüyor:
Ne uyku, ne şehvet, ne deki yemek
Hayatın manası olmasın gerek
Yatmayı, yemeyi bu alemde sen
Atda, öküzde de görebilirsin.

Yaratılanların en şereflisi olan insanı hayvandan daha aşağı hale salan 3 faktör – Para, Yemek ve Şehvet. Her bir pisliyin kökünde bu şey yatıyor. İşte tamda bu yerde dinimiz devreye giriyor. Haşa dinimiz bize bu 3 şeyden vaz geç demiyor. Tam aksine bunları ölçülü ve bir çerçeve dahilinde yaşa diyor. Bu çerçevenin dışına çıkınca da insan hayvandan daha aşağı hale geliyor.
Bana kısaca İslam nedir diye sorunca “İslam insana insanca yaşamayı öğreten dindir” diyorum. İnsana tualet edebini bile öğreten bir din kötü olabilirmi? İslam her şeyi en ince noktasına kadar düzenlemiş. Eğer bugün Müslümanlarda bir sorun varsa bu İslamı yaşamalarından değil, tam aksine o Müslümanların İslamın prensiplerine uymamalarındandır. Kısacası dünya Müslümanlarının en büyük sıkıntısı gavurun gavurluğunu yapmasında değil, Müslümanın kendi Müslumanlık vazifesini yapmamasındadr!!! Müslüman müslümanlığını yapmayınca %99 Müslüman olarak söylenen Türkiyede dünkü gibi rezillik yaşanır.
Dün bir hayvandan daha aşağı – “Esfele Sefilin” olan onursuz, ahlaksız LGBT”ler Fatihın iman gücüyle feth ettiği ve asırlarca İslam Devletine, İslam hilafetine payitahtlık yapan İstanbulun tam göbeğinde “ONUR” yürüyüşü yaptılar. Masonik medya da buna destek için, bunu meşrulaştırmak için elinden geleni yaptı. Gavur gavurluğunu yapar ama Müslumanların bir çoğunun buna sessiz kalması, hatta akıl almaz bir şekilde buna destek olmasına hayret ediyor insan. Birde kalkmış Azerbaycandan da buna destek oluyorlar. Bu hale bakarak Müslümanların neden bu kadar zor durumda olduklarını tahmin etmek zor değil.
Bir Müslüman düşünün ülküsüz, akidesiz, plansız, hedefsiz. Bu insan Necip Fazılın diliyle desek: “Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur” misali gibidir. Müslümanın kendi tavrı, kendi düşüncesi, kendi hedefi, kendi planı olacak. Yoksa elin gavurunun düşüncesiyle, tavrıyla, haraketiyle, onların koyduğu hedefler için mücadele etmeyecek. Bütün bunları karşılayacak şeyler bizim “KİTAP ve SÜNNET”imizde mevcut. Hal böyleyken bundan bihaber olan Müslümanın İslamdan uzak olanlara rağbet etmesi ne kadar acıdır. Bizim aradığımız kudret ve izzet, damarlarımızdaki akan kanda değil mensubu olduğumuz dindedir.
İslamı en güzel biçimde anlayan ve onu yaşayan Ashabi Kiramdan Hz. Ömer (r.a)ın sözüyle yazımı bitirmek istiyorum: “Allah bizi İslam ile izzetlendirdi. Biz izzeti, Allah'ın bizleri izzetlendirdiği şeyin dışında ararsak, Allah bizi zillete düşürür.”