10 Mayıs 2015 Pazar

Kayı 1 - (Ertuğrul Ocağı) Kitabının Değerlendirmesi

Senan Kazımoğlu
senan@turkata.com

“Kayı 1 (Ertuğrul Ocağı)” kitabı doyumsuz anlatımıyla tarihi 7”den 70”e sevdiren, akedemisyen, Marmara Üniversitesi Ögretim görevlisi Prof.Dr. Ahmet Şimşirgilin muhteşem kitabı.

Her şeyden önce onu söyleyeyim ki, kitabın tarzı ilmi kitapdan çok roman tarzı. Çok akıcı, bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap. İlaveten konuyla ilgili aralarda şiirlerin olması esere ayrı bir renk katıyor.
Kitapda Ertuğrul Gazi ve ilk 4 Padişah dönemi anlatılıyor. Tabi ilk Padişahlardan bahsedince 623 yıllık mükemmel bir devletin temellerinin nasıl atıldığından, manevi olarak devletin köklerinin nasıl sağlamlaştırıldığından, 6 asır o kadar badirelerden, ihanetlerden, savaşlardan sonra bile dimdik kalacak şekilde nasıl idare olunduğundan en ince, en detaylı şekilde bahsediliyor.
Kitapda bahsedilen bir diğer konu da Devletin hayatın hemen hemen her sahasında müthiş bir şekilde teskilatlanmasıdır. Orduda, ticarette, sosyal hayatta hemen hemen her yerde devlet güçlü rayların üzerinde oturtulmuş. Devletin başında hangı Padişah olur olsun orduların sel gibi geldiğini ve bu ordunun önünü kimsenin alamadiği anlatılıyor. Kutsal beldelerdeki ihtiyaç sahiplerine, ilm adamlarına, alimlere yardım olarak gönderilen Sürre alaylarının 1922 yılına, yani Osmanlının son Padişahı Sultan Vahdettin Hana kadar devam ettiğini gördüm. Hayatın her sahasıyla ilgili akla, hayale gelmeyecek kadar vakıflar oluşturulduğunu hayretle okudum. Kısaca ecdad her şeyi en ince noktasına kadar düşünmüş.
Bazen de şimdiki bazı tatsız olaylara bakılarak eleştirilen teşkilat ve kurumların aslında ne kadar gerekli, ne kadar faydalı olduğunu gördüm. Buna örnek olarak Yeniçeri birliğini göstere bilirim.Yeniçerilerin günümüzde aslında ne kadar yanlış anlaşıldığına, Yeniçeri teşkilatının her şeyinin en ince noktasına kadar detaylı şekilde yapıldığına ve Kosova, Niğbolu, Ankara savaşlarında Yeniçerilerin ne kadar yardımve faydasının olduğuna şahit oldum.
Kitapta Padişahların şahsiyetleri ve onlar hakkında Batılı ve yerli tarihçilerin sözlerinden bahsediliyor. Padişahların ilme ve ilim adamarına ne kadar değer verdiğini, kendilerinin de samimi bir dindar olduklarını, düşmana karşı kibirlenip ama ilim adamları karşısında ne kadar saygılı davrandıklarını ve basarılarının hepsinin ALLAH”ın izniyle olduğunun idrakinda oldukları anlatılıyor.
Yazar bize devletin ne kadar önemli ve gerekli olduğundan da bahsediyor. Devlet güçlü olduğunda herkesin korktuğunu, ancak devlet otoritesi zayıfladığı an bir çok çapulcu sürülerinin halka ne kadar zarar verdiğini anlatıyor.
Kısaca yaşına, mesleğine, düşünce yapısına bakmaksızın büyük küçük herkesin zevkle okuyacağı bir kitap. ALLAH okuyup faydalananlardan eylesin. Amin