İnsanlık tarihinin en dehşetli ve en kanlı harbi-feodal sömürge rejimi olan Çarlık Rusya da Azerbaycan halkının devlet geleneklerini yok edememiştir. Esaret altına alınmış Türk-Müslüman halklarının milli değer duygusunu ve eski devlet geleneklerini yıkma siyaseti yürüten Rusya İmparatorluğu Güney Kafkas’ı bu siyasetin en kanlı savaş meydanına çevirmiştir. Bu gaddar siyasetin son amacı Güney Kafkas’ı Azerbaycan’ın Türk-Müslüman halkından “temizlemek”, bundan sonra İran ve Türkiye’yi aradan çıkararak rahatça sıcak denizlere inmek, Rusya’nın tarihi arzusuna – Hindistan’a ulaşmak idi. Bu yüzden Çarlık Rusya’nın sömürge siyasetinin en kanlı sınav meydanı Azerbaycan olmuştur. Rusya İmparatorluğunun tamamında kadim devlet geleneklerine sahip Azerbaycan, Çarlığın gaddar sömürge rejimine karşı milli direniş harekatının ana merkezi haline gelmiştir. Yönetilmeğe değil, yönetmeğe alışmış Azerbaycan halkı ülke aydınlarının öncülüğüyle bütün Rusya’nın Türk-Müslüman halklarının milli özgürlük harekâtının öncüllüğünü yapmıştır. 27 Mayıs 1918 tarihli toplantıda Azerbaycan Milli Şurasının Riyaset Heyeti ve başkanı seçilmiştir. M.E. Resulzade Milli Şuranın başkanı olmuştur.
28 Mayısta Hesen bey Ağayev’in başkanlığıyla Azerbaycan Milli Şurasının toplantısı yapılmıştır. Bu toplantıya katılan Hesen bey Ağayev (başkan), Mustafa Mahmudov (katip), Feteli han Hoyski, Helil bey Hasmemmedov, Nesib bey Usubbeyov, Mir Hidayet Seyidov, Neriman bey Nerimanbeyov, Heybet Gulu Memmedbeyov, Mehdi bey Hacınski, Eli Esker bey Mahmudbeyov, Aslan bey Gardaşov, Sultan Mecid Genizade, Ekber Ağa Şeyhülislamov, Mehdi bey Hacıbababeyov, Memmed Yusif Ceferov, Hudadat bey Melik-Aslanov, Rehim bey Vekilov, Hemid bey Şahtahtinski, Firidun bey Köçerlinski, Camo bey Hacınski, Şefi bey Rüstembeyov, Hosrov Paşa bey Sultanov, Cefer Ahundov, Mehemmed Meherremov, Cavad Melik-Yeganov ve Hacı Molla Selim Ahundzade Azerbaycan’ın Bağımsızlık Beyannamesini ilan etmişlerdir.
İstiklal Beyannamesi bütün Türk-Müslüman dünyasında, genel olarak Doğuda, ilk kez Azerbaycan’da demokratik cumhuriyet idaresinin– parlamenter cumhuriyetinin oluşturulacağına işaret etmiştir. Azerbaycan Milli Şurasının İstiklal Beyannamesinde:
1. Bu günden itibaren Azerbaycan halkı hâkimiyete dahil olduğu gibi, Güneydoğu Trans-Kafkasya’yı kapsayan Azerbaycan tam bağımsız bir devlettir.
2. Bağımsız Azerbaycan devletinin yönetim şekli Halk Cumhuriyetidir.
3. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti bütün milletlerle, özellikle komşu olduğu milletler ve devletlerle samimi ilişkiler kurmayı amaçlamıştır.
4. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti milliyetine, mezhebine, sınıfına ve cinsine bakmaksızın kendi sınırları içerisinde yaşayan tüm vatandaşlarına siyasi hakları ve vatandaşlık haklarını sağlamaktadır.
5. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti kendi sınırları içerisinde yaşayan bütün milletlerin serbest gelişimi için geniş imkanlar sağlamaktadır.
6. Müessisler Meclisi toplanıncaya kadar Azerbaycan’ın yönetiminden halkın seçtiği Milli Şura ve Milli Şura karşısında geçici hükümet sorumluydu.
İrevan şehri ve çevresi Ermenilere verildikten sonra 28 Mayıs 1918’de kendi bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin yüzölçümü 99908,86 km² dir.
Ermenistan’a verilmiş İrevan eyaletinin yüzölçümü 8913,17 km² dir. Bundan sonra Ermeniler Azerbaycan’ın Nahçivan, Zengezur ve Dağlık Karabağ bölgelerinin Ermenistan’a verilmesini istemişlerdir. Fakat 1918-1920 yıllarında İrevan eyaletinden başka toprakları ele geçiremeyen Ermeniler 28 Nisan 1920’de, Azerbaycan Sovyet Rusyası tarafından işgal edildikten sonra Bolşeviklerin desteğiyle yeni topraklar elde etmeyi başarmışlardır. 30 Mayıs 1918 - Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin kurulması hakkında dünya devletlerine telsiz telgrafla iletilmiştir. Dünyanın büyük devletlerinin dışişleri bakanlıkları Azerbaycan’da bağımsız cumhuriyetin kurulması hakkında bilgi edinmişlerdir. Telsiz telgraflar İstanbul’a, Berlin’e, Viyana’ya, Paris’e, Londra’ya, Roma’ya, Washington’a, Sofya’ya, Bükreş’e, Tahran’a, Madrid’e, Moskova’ya, Stockholm’a, Tokyo’ya ve diğer başkentlere gönderilmiştir.
Bakü şehri S. Şaumyan’ın öncüllüğünde Bolşevik Bakü Sovyeti ve Taşnak silahlı çeteleri gözetiminde olduğu için, Azerbaycan hükümeti geçici olarak Gence şehrinde yerleşmiştir.
4 Haziran 1918 – Batum’da yapılan konuşmaların sonucu olarak Halk Cumhuriyeti ile Osmanlı devleti arasında "Sulh ve Dostluk Hakkında" anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmayı Azerbaycan tarafından Milli Şuranın Başkanı M.Resulzade ve Dışişler Bakanı M.Hacınski, Osmanlı tarafından Adalet Bakanı Halil Bey ve Kafkas cephesi komutanı Vehib Paşa imzalamıştır. Bu anlaşmayla Halk Cumhuriyeti, ilk olarak Osmanlı tarafından tanınmıştır. Anlaşmada Osmanlı devleti Halk Cumhuriyetine askeri yardımda bulunmak konusunda yükümlülük almıştır.
17 Haziran 1918 – Gence’de ilk toplantısını yapan Azerbaycan Milli Şurası ülkede oluşmuş ağır durumu göz önünde bulundurarak kendi faaliyetini durdurmak ve yeni parlamento (Müessisler Meclisi) çağırılana dek bütün hâkimiyeti (yasama ve yürütme) Nazırlar Şurasına (Bakanlar kuruluna) verme hususunda karar vermiştir. Bu Nuru Ppaşanın talebiydi. Aynı gün Feteli han Hoyski’nin öncülük ettiği hükümet istifa etmiş ve onun öncüllüğünde ikinci hükümet kurulmuştur.
24 Haziran 1918 - Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin ilk bayrağı kabul edilmiştir. Hükümetin kararıyla kırmızı kumaş üzerinde beyaz renkli hilal ve sekiz köşeli yıldız tasvir edilmiş bayrak Cumhuriyetin geçici sembolü ilan edilmiştir. Azerbaycan’ın bugünkü üç renkli (mavi, kırmızı, yeşil) bayrağı ise devlet sembolü olarak 1918 yılının Ekim ayında kabul edilmiştir.
26 Haziran 1918 - Halk Cumhuriyeti hükümeti Azerbaycan’ın ilk Milli Ordu birliğinin - özel tümenin kurulmasıyla ilgili karar almıştır. Aynı dönemde Cumhuriyet hükümetine tabi olan askeri birlikler Türk (Osmanlı) ordusuyla birlikte ("Kafkas İslam Ordusu") Nuru Paşanın komutasında "Bakü Kommunası" adlanan Bolşevik birlikleriyle savaş yapmıştır. Harbiye Bakanlığının kurulması konusundaki karar 1 Ağustosta alınmıştır. Bakanlık ise Aralık 1918’de faaliyete başlamıştır. Eski Çar ordusunun generallerinden Semed Bey Mehmandarov, askeri bakan, Aliağa Şıhlinski bakan yardımcısı görevine atanmışlardır.
27 Haziran 1918 - Azerbaycan ve Türk (Osmanlı) askeri birliklerinden oluşan Kafkas İslam Ordusu Göyçay civarında "Bakü Sovyeti" birliklerini yenmiştir. Bu zaferden sonra Kafkas İslam Ordusu Taşnak-Bolşevik birliklerinin saldırılarını durdurarak karşı saldırıya geçmiştir.
27 Haziran 1918 - Halk Cumhuriyeti Hükümeti "Devlet dili hakkında" karar almıştır. Azerbaycan (Türk) dili Cumhuriyet topraklarında devlet dili ilan edilmiştir.
2 Temmuz 1918 - Halk Cumhuriyeti Başbakan ve İçişleri Bakanı Feteli han Hoyski ülkede ilk polis bölüğünün kurulmasıyla ilgili emir vermiş, böylelikle Azerbaycan polis teşkilatı kurulmuştur.
10 Temmuz 1918 - Azerbaycan ve Türk (Osmanlı) askeri birlikleri (Kafkas İslam Ordusu) Kürdemir civarındaki savaşta Taşnak-Bolşevik "Bakü Sovyeti" birliklerini mağlup etmişlerdir. Kürdemir kasabası işgalcilerden kurtarılmıştır. Bu galibiyetten sonra Kafkas İslam Ordusunun Taşnak-Bolşevik birlikleri üzerine geniş çaplı taarruzu başlamıştır. 14 Temmuz’da Azerbaycanlı-Türk birlikleri stratejik öneme sahip Kerar demiryolu istasyonlarını ele geçirmişlerdir.
15 Temmuz 1918 - Halk Cumhuriyeti Hükümeti Azerbaycanlılara karşı soykırım cinayetlerinin araştırılması için Olağanüstü Soruşturma Komisyonu kurmuştur. Komisyon 1918 yılının Mart katliamlarıyla birlikte, 20. yüzyılın başlarından Ermenilerin Azerbaycanlılara karşı uyguladıkları diğer katliamlar hakkında birçok materyal toplamış, hükümetin kararıyla 31 Mart "Soykırım Günü" ilan edilmiştir. Azerbaycan’ın Sovyetleşmesinden sonra bu tarih dile getirilmemiştir.
20 Temmuz 1918 - Halk Cumhuriyeti ve Türk (Osmanlı) birliklerinin Nuru Paşanın komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Taşnak-Bolşevik "Bakü Kommunası" birliklerine bir darbe daha indirerek Şamahı şehrini işgalden azat etmişlerdir. Bu arada Türk birlikleri güneyden (bugünkü Neftçala bölgesi) Bakü istikametine ilerlemeye başlamıştır.
6 Eylül 1918 - Azerbaycan Halk Cumhuriyeti heyeti İstanbul’da Osmanlı yönetimiyle görüşmüştür. Milli Şuranın Başkanı M.Resulzade, "Müsavat" parti grubu mensubu H.Hasmemmedov ve General S.Sefikürdski’nin katıldığı heyet Osmanlının yeni sultanı VI. Mehmet Vahdettin tarafından kabul edilmiştir. Bu, Halk Cumhuriyetinin resmi heyetinin ilk yurtdışı seferiydi. Osmanlı askeri yönetiminin (Enver Paşa) de katıldığı görüşte Halk Cumhuriyetine askeri yardım ve Bakü’nün işgalinin sona erdirilmesi ana konu olmuştur. Bu görüşten sonra Bakü’nün işgalden kurtulması yönünde saldırı kararı alınmıştır.
15 Eylül 1918’de yaşanan ağır savaşlardan sonra, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Milli Ordusunun ve Nuri Paşanın komutasındaki Osmanlı Türk İslam Ordusu Bakü’yü Bolşevik, Ermeni-Taşnak ve İngiliz askeri birliklerinden temizlemiş, bağımsız Azerbaycan hükümeti Bakü’ye taşınmıştır.
28 Mayıs 1919 - Alimerdan bey Topçubaşov’un başkanlığında Azerbaycan heyeti Paris barış konferansında ABD Cumhurbaşkanı Wilson’la görüşerek Halk Cumhuriyetinin tanınmasını istemiştir. Türk karşıtı ve Ermeni yanlı olarak tanınan Wilson bu talebi geri çevirmiştir.
16 Haziran 1919 – Azerbaycan’la Gürcistan arasında askeri müttefiklik anlaşması imzalanmıştır. Anlaşmaya göre, Azerbaycan Gürcü tarafına petrol verecek, karşılığında silah ve teknoloji almaya başlayacaktır. Askeri anlaşmaya göre, taraflar Rusya’nın askeri saldırılarına karşı bir-birine destek vereceklerdir.Fakat 1920 yılı Nisan ayında Bolşeviklerin Azerbaycan’ı işgali sırasında Gürcistan bu yükümlülüğü yerine getirmemiş, bilakis bağımsızlığının tanınması için Ruslarla yakın diyaloglara öncelik vermiştir.
Kaynak: Azerbaijans.com