Hadimul Kuran
editor@turkata.com
Çernobil Ukraynanın kuzeyinde, Belarus sınırına yakın, Kievden 140 km aralıda bulunuyordu. 1972'de SSCB'de kuruldu. Ülkedeki nükleer santrallerin en iyisi ve Sovyet teknoloji gücünün sembolüydü. Santral daha kurulmadan 1970 yılında nükleer santral çalışanları ve aileleri için Pripyat şehri kurulmuştu. Pripyat Çernobilden 1,5 km aralıda bulunuyordu.
Çernobil Nükleer Santrali her biri 1000 MegaWatt (MW) olan 4 reaktörden oluşuyordu. Santral 2 milyon insana elektrik üretiyordu. 26 nisan 1986 günü bütün dünyayı etkileyen kaza santralin 4. reaktöründe gerçekleşti. Kazanın sebebi hatalı tasarım ve deney yapmak için güvenlik sisteminin devre dışı bırakılmasıydı. Deneyin yapılacağı 25 nisan 1986 günü önce reaktörün gücü yarıya düşürüldü, ardından da acil soğutma sistemi ile deney sırasında reaktörün kapanmasını önlemek için tehlike anında çalışmaya başlayan güvenlik sistemi devre dışı bırakıldı.
Deney Rusya Atom Enerjisi Kurumu ve Sovyetler Birliyini hala saran soğuk savaş saldırısı korkusundan talep edilmişti. Bir kaç yıl önce İsrail Hava Kuvvetleri Ruslar tarafından inşa edilen Irak nükleer reaktörünü bombalamışlardı. Bundan beri düşman saldırısında ve güç kaynaklarının iptalinde neler olacağını görmek için Sovyet bilim adamları nükleer reaktörleri test ediyorlardı. Deneyin amacı reaktörün çalışması aniden durdurulduğunda buhar türbinlerinin daha he kadar süreyle çalışmayı sürdüreceği ve böylece ne kadar süre acil güvenlik sistemine güç sağlayabileceğini öğrenmekti.
Acil durumlarda reaktörün güvenliğini sağlayabilmek amacıyla 1982, 1984 ve 1985'te gerçekleştirilen testler olumsuz sonuçlarla neticelenmişti. Test proseduru 1986 yılında tekrarlanacaktı. Bu testin 4 numaralı reaktörün kapatılması esnasında yapılması planlandı.
Test proseduru bir acil durum kapatmasıyla başladı. Test parametrelerine göre deneyin başlangıcında reaktörün ısı üretimi 700 MW'ın altında olmamalıydı. Teste yardımcı şef mühendis Anatoli Dyatlov başkanlık yapıyordu. Vardiya şefi Alexander Akimov, reaktörün operasyonel idaresinden sorumlu yönetici Leonid Taptunov idi.
Yardımcı şef Anatoli Dyatlov Sibiryada bir balıkçının oğlu olarak doğdu ve 14 yaşında evden kaçtı. Bu kötü başlangıçı mühendislik rütbesi alarak yendi. Kommunist partinin adamıydı. 1960'larda da Sibiryada denizaltılara nükleer reaktör yerleştiriyordu. Nükleer bir kaza gerçekleşti. Bu kazada o nükleer radyasyona maruz kaldı. Daha sonra oğlunu lösemi hastalığından kaybedince değişti ve hırslı biri oldu. Dyatlov testlerin nasıl yapılması gerektiğine dair üst düzey tavsiyeleri yok saydı. Önergelerde testler başlarken reaktörün enerjisinin 700 MW'le 1000 MW arasında olması gerektiği belirtiliyordu. Dyatlov testi sadece 200 MW'da, reaktörün aşırı ısınmasını engelleyen soğutma suyunu korumak için yapmak istiyordu. Riskin çok az olduğuna inanıyordu. Oysa santralde mühendislerin bile uyarılmadığı bir gerçek vardı. Reaktörde düşük enerji yüksek dengesizliğe neden oluyordu. Bu çekirdekteki nötron soğurucu ksenon 135 elementinin doğal yapısı yüzündendi.
Önergelerde gösterilen 700 MW güç seviyesine 26 nisan 00:05'te ulaşıldı. Daha fazla azaltma işlemi yapılmasada reaktör gücü azalmaya devam etti. Güç yaklaşık olarak 500 MW seviyesine ulaşınca Taptunov reaktörü kapatma noktasına getiren denetim çubuklarını devreye soktu. Reaktör gücü 30 MW'lik ısıya düştü. Kontrol dairesi personeli bunun üzerine kontrol çubuklarının büyük bölümünü yukarı çekerek gücü tekrar eski haline getirme kararı aldılar. Birkaç dakika personelin çubukları çekmesi, güç çıkışının artması ve gücün 160-200 MW'de sabitlenmesi arasında geçti. Güç seviyesinin 200 MW'in altına düşmesi reaktör çekirdeğindeki zehirlenmenin artmasına neden oldu.Reaktörün düşük güçte ve yüksek zehirlenme oranında çalışması dengesiz çekirdek sıcaklığı ve muhtemelen dengesiz nötron akışı ile birlesti. Reaktör bir saatli bomba gibi geri sayıyordu. 26 nisan saatler 01:23'ü gösterirken gücünün %7'le çalışan reaktörde test başladı. Üç saniye içinde güç %7'den %50'ye fırladı. Yakıt parçacıklarının soğutma suyuyla karşılaşması sonucu su bir anda buhara dönüştü. 01:24'te yani deneye başlanmasından bir dakika sonra arka arkaya iki patlama oldu. Oluşan aşırı buhar basıncı nedeniyle reaktörün 2000 tonluk çelik çatısı havaya uçtu. Patlama gökyüzüne doğru bir kilometre yükseldi ve 8 tonluk radyoaktif madde havaya uçtu. Santral çalışanları bir deprem yada düşman saldırısı olduğunu düşündüler.
Patlamada 31 kişi hayatını kaybetti. Yüksek radyasyon maddeler içeren nükleer bulutlar Ukrayna, Belarus ve Rusyanın üzerine yayıldı. Bulutlar İskandinavya ve Batı Avrupaya kadar ulaştı. Araştırmalarda ilk yıl doz açısından en fazla radyoaktiviteye maruz kalan Avrupa ülkesi Bulgaristan olmuştu. En yüksek radyasyon dozlarına sayıları bini bulan acil durum çalışanları ve Çernobil personeli maruz kaldı. Çalışanların bazıları için maruz kaldıkları dozlar öldürücü oldu.
Kazanın arkasından 50 bin nüfuslu Pripyat şehri boşaltıldı. Santralin çevresinde 30 km çapında arazi boşaltıldı. Zaman içerisinde Çernobilde temizleme çalışmalarında 600 bini aşkın insan çalıştı. Bir çoğu koruyucu giysiden bile yoksun olan bu işçiler tehlikenin farkında olmadan vücutlarına radyoaktivite yüklendi.
Anatoli Dyatlov bu kazada ölmedi. 4 yıl hapiste kaldı ve 1995 yılında kalp krizinden öldü. Akimov kazadan 15 gün sonra, Taptunov ise ondan 3 gün sonra öldü.
Çernobil nükleer santralindeki patlamanın etkisini ölçmek çok zor. Reaktörden çıkan radyoaktif maddeler her yere eşit yayılmamış ve insanlar patlamaya farklı tepkiler vermişler. Patlamadan hemen sonra 31 kişi ölsede felaketin etkilerinin uzun dönemde çok daha fazla olduğu, binlerce insanı etkilediği ve etkilemeğe devam edeceği bilinmektedir.
Çernobil felaketi ölüm ve hastalık getirdi. Çocuklarda tiroid kanseri vakaları 100 kat arttı. 380 bin çocukta kan kanserleri, tiroid sorunları ve anemiler saptandı. 3 milyondan fazla insan faciadan doğrudan etkilenen Çernobil kurbanları statüsünde kayıtlı. Fotoğrafçı Paul Fusco 2000 yılında "Çernobil Mirası" başlığı altında resimler topladı. Radyasyonda zarar görmüş çocukların bakıldığı devlete bağlı tesisleri aylarca ziyaret etti. Fotoğrafçı çoğu felaketten yıllar sonra doğmuş bu çocuklar hakkında:
"Bir bedende yanlış olabilecek ne varsa ve daha fazlası burada. Tahribatın miktarı ve türleri şaşkınlık verici. Farklı bir ırka bakıyormuş gibi. Radyasyona kurban giden küçük bedenlerin çektiği acılara bakmayı yürek kaldırmıyor" diyor.
Ukrayna hükumeti facia sonunda en az 8000 kişinin öldüğünü duyurdu. Birleşmiş Milletlerse gerçek resmi görmek için daha erken olduğunu söylüyor. Bağımsız kaynaklara göre Pripyat ve komşu bölgelerde 900-1000 yıl yerleşim güvenli değil. Tüm radyasyonun temizlenmesi ise 48 bin yılı bulacak.
Bir saat 25 dakikalık rutin bir test milyonlarca insanın hayatına ve sağlığına mal oldu. KGB'nin Çernobilde ciddi tasarım eksikliği olduğuna dair 1979'tan 1986'ya kadar tekrar eden uyarılarını Kommunist parti kulakardı etti. Hatta Çernobilin müdürü Viktor Biryukanov ve yardımcısı 4 numaralı reaktörün açılışının erken olması için acele ettiler. Reaktörün inşasının erken teslimi için ellerinden geleni yaptılar. Reaktörün çatısının yanmaz materyelle inşa edilmesi gerekirken böyle bir materyeli hiç kullanmadılar. Güvenliği ikinci plana koydular. Asıl olan gösterişti.
Çernobil 1960'lardan beri nükleer gücünü geliştiren haşmetli Sovyetler birliğinin parçalanmasının ilk işareti oldu. Daha iktidarının birinci yılında olan Qorbaçov ve kommunist parti olayi 30 nisana kadar dünyadan saklamaya çalıştılar. 206 günlük çalışmanın sonucu reaktör kapatıldı. Fakat hala reaktör tehdit yaymağa devam ediyor. 1997'de ABD'nin de dahil olduğu 28 devlet Çernobilde çözüm için 10 yıllık bir planı finanse etmeğe karar verdiler. Bununla 20 bin tonluk çelik kemer Çernobilin 4. reaktörünün çevresini tamamen kapatacak. 2017 yılında tamamlandığında Çernobil tehdidi tamamen bitecek.