Azad DADAYEV
“Bize tarihimizi yanlış
anlattılar. Ben eserlerimle halka inmek istiyorum”
diye söze başlayan ŞİMŞİRGİL hoca’nın Konya’da düzenlenen bir konferansından “NOT
DEFTERİ”mize yansıyan “OLAY, ŞİİR, VECİZE VE KELAM-I KİBARLARI,”
faydalı olması temennisiyle sizlerle de paylaşmak istedik.
(HATIRLATMA: Not alma sistemiyle kaleme alındığı için bazı cümleler bağlamdan kopuk olabilir, af buyurun)
(HATIRLATMA: Not alma sistemiyle kaleme alındığı için bazı cümleler bağlamdan kopuk olabilir, af buyurun)
“LİSELİ YILLARIMIZDA
OSMANLI’YI SADECE, BİRİNCİ SINIF DÖVÜŞEN BİR DEVLET OLARAK TANITTILAR…”
“Tarih okuyanlardan
değil, tarih yapanlardan olacağız…”
“FARABİ
‘MEDİNETÜ’L-FAZILA’YI YAZDI AMA OSMANLI YAŞADI...”
Daha
sonra ise sözü Ermeni tehcirine tabii tutulmuş Konyalı “EKMEKÇİ HAYK”a getirdi.
Hayk, iyi bir fırıncı, hiçbir zaman
veresiye defterine Müslüman ahaliden veresiye yazmadığı ve “MÜSLÜMAN HARAM
YEMEZ, ONLARA GÜVENİYORUM” dediğini anlattı...
OSMANLI EDEP İLE KURULMUŞ BİR DEVLETTİR: “EDEP İLEDİR
NİZÂM-I ÂLEM. / EDEP İLEDİR KEMÂL-İ ÂDEM…”
“Ana
evladına; ‘Oğlum baş olda istersen soğan başı ol’ der!.. Bizde üç Türk bir
araya geldik mi devlet kurarız...”
ARADA KARAMANOĞLU
MEHMET BEY’İ ELEŞTİRDİ VE “BU GÜNDEN SONRA, DİVANDA, DERGÂHTA, BARGÂHTA,
MECLİSTE, MEYDANDA TÜRKÇE’DEN BAŞKA DİL KONUŞULMAYA”, DİYOR AMA KURDUĞU
CÜMLE DEDİĞİ TÜRKÇE Mİ ACABA?..
“Tiz olma teemmül kıl,
/ Her hâle tahammül kıl…
Allah'a tevekkül kıl, /
Tedbiri bozar takdir…”
ARADA TARİHİ
ÇARPITARAK YAZAN BİR EDEBİYATÇIYA KIZAN HOCA ÜSTAT’TAN ŞU ŞİİRİ OKUDU:
“Beyinler zıpzıp
kadar,
Mideler koskocaman.
Aziz fikir buğdayı,
Katıra mahsus saman.
Boş lâf, hep dalga dalga;
Uçsuz bucaksız umman.
Hayvanlık orkestrası:
Eşek, birinci keman…”
“BİR YERE GELMİŞİM Kİ BEDELDİR CAHİMDEN
BANA MAKAM OLMUŞ İKEN KONYA’DA MERAM…” (CEM SULTAN)
“Ey misafir kıl namazın kıble bu caniptedir,
İşte leğen, işte ibrik, işte peşkir iptedir…”
Eski Türk evlerinde misafire hitaben böyle bir
levha bulunurdu. Namazı hatırlatır, kıbleyi işaret eder, abdest almak için
lüzumlu eşyayı gösterirdi. Misafir için ayrı ibrik, leğen ve peşkir yani havlu
hazır beklerdi…
BAŞARILI
OLMAK İSTİYORSAN; “NERDEYSEN ÖYLE OL!..” SINIFTAYSAN TALEBE OL!.. EVDEYEN BABA
OL!.. DIŞARDAYSAN ARKADAŞ OL!..
“Osmanlı fethettiği yahut
zabtettiği her beldede adâleti tesîs etti. Hudûdu hâricindeki bütün vilâyet
halkı bunu bilirlerdi. Süleyman Paşa, Taraklı Yenicesi'ne gazâ ettiğinde halkı,
hisârı ve Göynük'ü emânla teslîm ettiler. Süleymân Paşa o kadar adâletli
muâmele etti ki vilâyet halkı ‘N'olaydı da bunlar bize daha önceden bey
olaydı.’ dediler. Nice halk bu Müslümanları görerek Müslüman oldu…”
“AŞKSIZ
CANI ÖLÜ BİL” DEMİŞLER...
Çanakkale'yi 1980’lere
kadar biz maalesef unuttuk... ANZAKLAR bize bizi hatırlattıkları için onlara
teşekkür etmeliyiz…
“GÜÇ OLUR ADALET OLMAZSA ZORBALIK
DOĞAR...”
“Bir milleti yok etmek istiyorsanız, din, dil ve edebiyatını
yok edin yeter!..”
“BİR DEVLETİN HUKUKUNUN NE OLDUĞU
MAHKEMELERDE ANLAŞILIR. OSMANLI ŞER'İ ŞERİFE UYGUN HAREKET ETMİŞTİR...”
“Allah-Allah diyelim sancak-ı şâhî
çekelim
Yürüyüp her yaneden şarka sipâhî
çekelim
İki yerden kuşanalım yine gayret
kuşağın
Bulaşıp toz ile toprağa bu râhı
çekelim…” (Muhibbi)
“BİR
KİŞİ Kİ YARDIMCISI ALLAH OLA,
VAR KIYAS EYLE Kİ OL NE ŞAH OLA…”
“Pişmişin
halini anlayamaz ham
Kısa kesmek gerek sözü vesselam…”
VE SON OLARAK “OSMAN GAZİ'NİN ORHAN GAZİ'YE VASİYETİ;”
“Âkıbet-i kâr budur herkese,
Bâd-ı fena pir ve civana ese
Azmi-bekâ eylersem ben bu dem,
Devlet-i ikbal ile ol muhterem!
Çünkü senin gibi halef koymuşum,
Rihlet edersem bu cihândan ne gam,
Lîk vasiyyet ederim gûş kıl!
Gayri gam-ı denî ferâmûş kıl.
Dilerim ey sâhib-i ikbâl-câh!
İtmeyesin cânib-i zulme nigâh!
Adl ile bu âlemi âbâd kıl!
Resm-i cihâd ile beni şâd kıl!
Râh-ı cihâd içre edip fütûhat,
Memleket-i Rûm’da kıl adl-ü dâd!
Eyle riâyet ulemâya temâm.
Tâ ki bula, emr-i şerî’at nizâm!
Her nerede işidesin ehl-i ilm,
Göster ona rağbet-ü ikbâl ü hilm!
Asker ve mal ile gurur eyleme!
Şer’i şerif ehlini dûr eyleme!
Şer’dir mâyeşi şâhi ve bes!
Şera muhalif işe etme heves!
MATLABIMIZ DÎN-İ HUDÂDIR BİZİM!
MESLEĞİMİZ RÂH-I HUDÂDIR BİZİM.
YOKSA KURU MİHNET VE GAVGA DEĞİL,
ŞÂH-I CİHÂN OLMAYA DÂVA DEĞİL!
Nusret-i din oldu çû maksad bana,
Maksadıma kasd yaraşır sana.
Âleme in’âmını âm ide gör.
Memleket emrini temâm ide gör!
Hıfz-ı re’âyâ çalış rûzü şeb!
Tâ ki karîn ola sana lutf-i Rab!..”
HAYIRLARA VESİLE OLMASI TEMENNİSİYLE…