21 Haziran 2015 Pazar

Ruh Eşi mi Beden Arkadaşı mı?

Birçok çift, aralarındaki sevginin sağlıklı, masum olduğu ve sevginin doğru yönde ilerlediği sürece eşinin kendisini aşırı derecede sevmesinin mümkün olmadığında hem fikir. Peki, eşinizin size olan sevgisi sizi boğacak ve sizi evliliğe hapsolmuş hissettirecek kadar fazla olursa ne olur?
Bu tip ‘sevgi’ ‘bunaltmak’ olarak bilinir, boğucudur ve doğal olarak da oldukça kontrol edicidir. Bunun kesinlikle sevgiyle alakası olmayıp; aksine tamamen kişinin bencil istekleriyle alakalıdır. Kişi eşini gerçekten sevdiğinde, hem eşi için hem de genel olarak evliliği için en iyisi neyse onu ister.
Ama bunaltacak kadar ileri gittiğinde; onun için neyin en iyi olduğunu umursamayıp, kendi isteklerine odaklanır ve onları her şeyden daha çok arzu eder. Maalesef bu tip sevgi, eşinize kullanılmışlık hissi verir, dolayısıyla da ilişkiniz sürdürülmesi zor hale gelir. Bütün dikkatinizi, size olan ihtiyacında oldukça ısrarcı davranan eşinize vermek zorunda kalmak evlilikte mutsuzluğa yol açan büyük bir etkendir.
Bazıları, erkeğin dinen hanımıyla her istediğinde beraber olma hakkı olduğunu ileri sürebilir. Kadınlar da kendilerine tam bir sevgi sunulmasının ve ilgi gösterilmesinin erkeğin sorumluluğu olduğunu söylerler; ne de olsa nikâh sevgiden ibaret.
Bu iki iddia da doğru ama insanlar uzun süreli mutlu evlilikler için bunların ne ifade ettiğini yanlış anlıyorlar. İşte ‘bunaltan’ ve sürekli kontrol altında tutmaya çalışan evliliğe sahip olduğunun 11 işareti.

1. Bunaltan sevgi her zaman bencilcedir.

Bunaltacak kadar ileri gittiğinizde eşinizin hislerini, isteklerini anlamazsınız, hatta umursamazsınız bile. Sevginizi gösterdiğinizi düşünebilirsiniz; ama ilişkiye olan güvensizliğinizle ya da eşinizi kaybetme korkusuyla hareket ediyorsanız, eşinizi bunaltan biri olma potansiyeline oldukça sahipsiniz demektir.

2. Sevgi, gönlü zengin olmaktır.

Gerçek sevgi eşinize değer verir ve onların ihtiyaçlarını sizinkilerin üstünde tutar. Eşinizin yüzünde ufak bir gülümse görmek bile size harika hissettirir çünkü bu onlar için bir şeyler yapıyorsunuz demektir. Ayrıca onların ihtiyaçlarını daha çok önemsiyorsunuz ve kendi isteklerinizdense onlarınkine öncelik veriyorsunuz.

3. Bunaltan sevgi sürekli ilgi bekler.

Eşinizden sürekli ilgi ya da güvence beklemek yorucudur. Psikolojik açıdan bakıldığında, bunları yapan kişi kendini daha iyi hissettirmek ve sizin kendisine tam bağlılık gösterdiğinizi hissetmek ister. (Sevgileriyle) Bunaltan insanlar için, sevdikleri biriyle evlenip evlenmemeleri fark etmez, yani basit bir ifadeyle bu onlar için yeterli değildir. Değerli hissetmek için ilgi beklerler. Evliliğe yönelik basit düşünceleriyle egolarını tatmin ederler.

4. Sevgi sabırlıdır, anlayışlıdır.

Birini sevdiğinizde hayatın zorluklarına karşı onlarla beraber sabırla dayanırsınız. Yeri gelecek aile, sağlık, iş gibi sebeplerden dolayı eşinizin size yeterince zaman ayıramayacağı vakitler olacak. Ama eğer eşinizi seviyorsanız, bu zamanlarda beklentilerinizi tekrar düzenleyip o durumda onlar için en iyisi neyse onu yapmaya çalışırsınız. Eşiniz başka şeylerle meşgul olduğunda üzülmezsiniz çünkü bilirsiniz ki bu durum geçicidir.

5. Bunaltan sevgi ise sabırsız ve anlayışsızdır.

Eşinizi (sevginizle) bunalttığınızda, dünya sizin etrafınızda dönmelidir. Eşiniz bir şekilde size yeterince zaman ayırmadığında, tedirgin olursunuz, sinirlenirsiniz, öfkelenirsiniz ve delirirsiniz. Eşinizin o anki işiyle meşgul olmasına müsaade etmekteki isteksizliğiniz, ilgi merakınızla çatışacak ve altında umutsuzluk yatacak. Özellikle hanımlar bunu daha sık yapıyorlar ve sonra da neden eşlerimiz sebepsiz yere bizden kaçıyorlar ya da bir anda sinirleniyorlar diyorlar.

6. Sevgi doğaldır, kaygıdan uzaktır.

Eşinizi sevdiğinizde, sevginiz yapmacıklıktan veya zorunluluktan uzak olup kalbinizde oluşan doğal ve sıcak bir histir. Basit bir ifadeyle sürekli bunu yapmaya zorlanmadan, sırf istediğiniz için eşinizle beraber olmak…İşte gerçek sevgi budur. Birbirinize değer verirsiniz ve en önemlisi de ne zaman sarılmanız gerektiğini, ne zaman seni seviyorum demeniz gerektiğini ve ne zaman geride durmanız gerektiğinizi bilecek kadar birbirinizi anlarsınız.

7. Bunaltan sevgi ise karşı tarafı sıkar, boğar.

(Sevginizle) bunalttığınızda, onları kaybetme korkusuyla hareket ettiğiniz için eşinizi boğarsınız. Onu sürekli denetlersiniz, tam olarak ne zaman nerede olduğunu bilmek istersiniz, sürekli ararsınız, sürekli mesaj atarsınız, sürekli etrafında dolanırsınız ve sanki kayıp bir çocukmuş gibi her yerde onu takip edersiniz. Dikkat edin; eğer bunları yapıyorsanız, bu kesinlikle sevimli veya şirin değil, bilakis boğucu bir hal olup, eşinize kendisine güvenmediğiniz hissini verir. Eşinize kendisini sevdiğinizi söylediğinizde, kendisinin sevildiğini hissetmez, aksine hapsolmuş gibi hisseder.

8. Sevgi sizi özgür kılar.

Gerçek sevgi eşinizin önünde kendiniz olmanızı sağlar. Eşinizin sizi yargılayacağı endişesine kapılmaz ya da sürekli nasıl göründüğünüze dair stresine girmezsiniz. Bunaltan sevgi ise sınırlayıcıdır, kısıtlayıcıdır çünkü her yaptığınız sürekli eleştirel bir gözle izlenmektedir. Yani kısaca, olmak istediğiniz kişi olamazsınız çünkü her şey bunaltıcı eşinizin istediği gibi olmalıdır.

9. Bunaltan sevgi denetleyicidir.

Bunaltıcı sevgi, aileniz veya arkadaşlarınız gibi istediğiniz kişilerle vakit geçirmenizi engeller. Bunaltan eş sürekli kiminle beraber olduğunuzu, nereye gittiğinizi kontrol eder ve görüştüğünüz insanlarla sorun yaşayabilir. Başka bir deyişle, eşiniz sizi kontrol altında tutmak ister ve hatta sizi kendi istediği şekilde davranmaya yönlendirmeye çalışır.

10. Gerçek sevgi, ilişkinizin gelişmesini sağlar.

Eşiniz sizi severse, sizi en iyisi olmanız için teşvik eder ve sürekli en iyisini yapmanız için size yardımcı olur. Hayalini kurduğunuz şeyleri gerçekleştirmeniz ve hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız için size destek verir. Diğer bir deyişle, hayalleriniz konusunda sizi destekler, zihinsel ve duygusal yönden gelişiminize yardımcı olur. Eşinizin üstüne çok düşmeniz ise ilişkinizi boğar ve hayalleriniz, eşinizin sizden beklediği hayallerle uyuşmadığından bu hayallerin tamamen yıkılıp gitmesine sebebiyet verebilir. Çoğu zaman bu durumun altında eşinizin sizden daha başarılı olması, buna bağlı olarak ileride size ihtiyaç duymayacağı düşüncesi yatar.

11. Gerçek sevgi, güvendir ve güvenir.

Eşinize olan sevginiz birbirinize olan karşılıklı saygı ve güvene dayanmalıdır. Eşinizin sizi sevdiğinizden emin olmalısınız. Ancak, eşinizin üzerine fazla gitmek buna tezat bir durum oluşturur ve bu, -neredeyse çoğu zaman- özgüven eksikliği, karşınızdakini kaybetme korkusu, bazen de onların sizden daha iyi olmasına duyduğunuz kıskançlıktan kaynaklanır. Sıkıntılı bir çocukluk dönemi, ebeveyn ve çocuk arasındaki geçimsizlik ve diğer duygusal sorunlar sizi eşinizin üzerine gitmeye yönelten diğer temel sebeplerdendir.
Aklınızda bulundurmanız gereken tek bir şey var: Eşinizi ne kadar çok severseniz sevin, eşinizin üstüne gereğinden fazla düşmeniz onun size karşı içerlemesine ve “kısıtlandırılmış” hissetmesine sebep olacaktır. Hanım kardeşlerim, eğer eşinizin üstüne gereğinden fazla düşüyorsanız, bu ısrarcı ve meraklı davranışınızın, eşinizi sizden uzaklaştırabileceğini fark etmeniz gerek. Bu durumda eşiniz sizden olabildiğince kaçınmaya çalışacaktır. Erkekler yetkiyi ellerinde tutmaktan hoşlanırlar. Ancak üzerlerine fazla düşüldüğünde kontrol ediliyormuş gibi hissederler ve bu da otoritelerinin sarsılmasına yol açar.
Din kardeşlerim, eğer hanımınızın üstüne gereğinden fazla düşerseniz, bu yalnızca onu gücendirir ve kızdırır. Hiçbir şekilde “seviliyormuş” gibi hissetmesini sağlamaz. Eğer eşiniz bu tür davranışlarınızdan dolayı sizden destek alamazsa ve yaptığı her şeyde kısıtlandırılmış hissederse bu, kafasının karışmasına, alınmasına sebep olabilir, ya da eşinizi depresyona sürükleyebilir hatta sizi memnun etmek adına kendi “benliğini” kaybetmesine dahi yol açabilir.
Her iki durumda önemli olan, eğer eşinizin üzerine fazla gidiyorsanız bunu evliliğiniz yıkılmadan önce fark etmeniz ve durmanız gerektiğidir. Ne kadar “sevgi dolu” davranışlar görürse görsün, hiç kimse bir başkasının dünyasına hapsolunmuş gibi hissetmek istemez. Eşinize sizin etkiniz olmadan istediklerini yapabilecekleri özgürlüğü sağlayın. Ona güvenin-eşinizin bir başkasıyla değil SİZLE evli olduğunu unutmayın. Eğer bu işe yaramazsa, eşinizi sonsuza dek kaybetmeden önce bu konuda uzman birinden profesyonel destek alın.
Eşinizin her zaman sizinle birlikte olmasını istemenize rağmen, bunun gerçek hayatta mümkün olamayacağını anlamanız gerek. Çocuklar, iş, aile gibi kavramlar hayatınıza bir yere kadar dâhil olabilir. İşler zorlaştığında dengeyi kurmalısınız ve -geçici olarak diğer etkenlerle dikkatleri dağılmış olsa bile- eşinizin size olan sevgisine güvenmek zorundasınız. Eşiniz sizin aynı zaman da “ruh eşiniz”dir, yalnızca vücudunuza arkadaşlık edecek bir kimse değildir. Eşiniz sizle birlikteyken asla hapsolunmuş gibi hissetmemelidir. Aksine ona olan sevginiz eşinizin kendi gibi hissetmesini sağlamalıdır.
Sağlıklı bir ilişki, eşlerin kendi istediklerini yapmaları için karşı tarafa özgürlük tanımasına ve birbirlerinin nefes almalarına izin verir. Bu, eşinizi çok sevmenizle ilgili değildir. Önemli olan, yaptığınızın karşınızdaki “sevmek” olup olmadığını fark edebilmek ve davranışlarınızın eşinize neler hissettirdiğini anlayabilmenizdir.
Son olarak, şunu aklınızdan çıkarmayın: Eşinizi gereğinden fazla kontrol etmeye çalışmak-eğer bir an önce durmazsanız- yalnızca onun kırılmasına ve mümkün olduğunca sizden uzaklaşmasına sebep olur. Kısacası onun yanınızda kalması için yaptığınız şeyler onu sizden uzaklara sürükleyebilir.
Allah c.c, eşlerimizi bencil ihtiyaçlarımız için değil Allah rızası için sevebilmemiz adına bize ilminden bahşetsin. Âmin.

Kaynak: Suffagah.com