Senan Kazımoğlu
senan@turkata.com
Kur'ani Kerimde Allah ve Rasuluna savaş açmak olarak nitelendirilen riba, kısaca alınan malın daha fazlasıyla geri verilmesidir. Ribanın adı selem olur, faiz olur ve ya bugünki değimiyle kredi olur fark etmez. Günah aynıdır.
Rasullullah (sallallâhu aleyhi ve selem) faizin (yani kredi) 73 bab olduğunu söyleyip günah olarak en küçüğünün de “kişinin annesiyle zina etmesi” kadar büyük günah olduğunu buyuruyor. Elbette diyebilirsiniz ki biz kredi vermiyoruz kredi alıyoruz veya krediye kefil oluyoruz. Ama “Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve selem) fâizi yiyene, yedirene, (sözleşmesini) yazana, şâhidine lânet etti ve ‘Onlar eşittirler’ buyurarak bu kapıyı da kapatıyor.
İşimiz gereği sıklıkla pazarda oluyoruz. Pazar esnafı kredi bataklığında boğuluyorlar. Kredi almayan neredeyse parmakla sayılacak kadar az. Tek esnaf ta değil. Nerdeyse Azerbaycanın %80-90-ı kredi bataklığında. İşin en kötü tarafı da fakirin de, zenginin de hepsi kredi boçlusu. Fakirler ihtiyacı olduğu için alıyorlarsa da zenginlerse daha çok gösteriş, daha çok kazanç için alıyorlar. Netice olarak günah günahtır.
Ev ev gezip bütün kapılara banka ilanı bırakıyorlar. Ben şahsen 5-10 tanesini yırıtıp, başkası görmesin diye attım. Kredi almak işini de kolaylaştırmışlar. Herşey bir telefona bağlı. Hemen kapına kadar geliyorlar. Kredi garantisi olarak da kaydedecekleri ev veya arabayı değerinden çok çok ucuz fiyata akıtleştiriyorlar. Tabii mecburen kabul ediyorlar. Zaten bunu bildikleri için krediyi de yüksek faizle veriyorlar. Yani sen krediyi ödesen de ödemesen de neticede onlar kazanıyor, sen kaybediyorsun.
Kime dokunuyorsan kredi borcu var. Kredinin vadesi geldi mi mecburen evini, arabasını, malını kurtarmak için yemiyorlar, içmiyorlar meşru veya gayri meşru her yola başvuruyorlar. Ne için bankaya para yetiştirmek için. Bildiğimiz kölelik resmen.
Bugün Azerbaycanda işlenen hırsızlık ve cinayetlerin çoğu kredi borcunu kapatmak için yaptıklarını söylüyor. Yalanda değil hani. Yaşadiğim yere, çevreme bakıyorum herkes bu bataklığa batmış. Paranın sıcak yüzünü gören hekes krediye koşuyor. İnsanları parayla aldatıyorlar. Bir kredinin vadesi bitmeden diğerini alıyorlar. Kredisiz neredeyse bir iş görülmez oldu.
Bir de banka olmayan kredi teşkilatları var. O da ayrı bir bela tabi.
Kısacası benliğine, şahsiyetine, hakkına, hukuna, şerefine azıcık saygısı olan kimse sebebi her ne olur olsun, adı ne olur olsun ribaya (faize) yaklaşmaz. Allah bütün inananları bu “BÜYüK BELADAN” korusun. Amin