31 Mart 2015 Salı

Patriğin, Rus Çar’ına Yazdığı Mektup’ta Tanımlanan Türkler

Dönemin Fener Rum Patrik Gregorius’un 1821'de Rus Çarı Alekxandr’a yazdığı meşhur bir mektup var. Bu mektup; bizi yani Türk’leri çok iyi tanımlayan veya tanımladığını düşündüğüm bir mektup olması açısından, çok önemli. Bu mektubu; tüm insanlarımızın bilmesi, özellikle okul çağındaki gençlerimizin bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü; bu mektup, biz Türkler’in karekteristik özelliklerini, başarı ve başarısızlıklarının neye bağlı olduğunu ve


olabileceğini çok iyi tahlil etmiş. Aynı zamanda bu mektup "Jön Türkler" ve "İttihat ve Terakki" cemiyetlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. İşte o mektup:

"Türkler’i maddeten ezmek ve yıkmak; mümkün değildir. Çünkü: Türkler; çok sabırlı ve dayanıklı insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefis (onur) sahibidirler. Bu özellikleri ; dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden, geleneklerinin kuvvetinden, padişahlarına, kumandanlarına, büyüklerine itaat duygularından gelir.
Türkler: zekidirler. Kendilerini; doğru yola sevk edecek liderleri olduğunda da daha da çalışkandırlar. Gayet; kanaatkardırlar. Onların bütün meziyetleri: hatta kahramanlık ve bağlılık duyguları; geleneklerine olan bağlılıklarından ve ahlaklarının kuvvetinden gelir.
Türkler’i yıkmak için: önce bağlılık duygularını kırmak ve manevi bağlarını parçalamak gerekir. Bunun da, en kısa yolu: milli ve manevi değerlerine uymayan, yabancı fikir ve davranışlara, onları alıştırmaktır.
Türkler; dış yardım kabul etmezler. Haysiyet duyguları, buna engeldir. Eğer; geçici bir süre görünürde kuvvet ve kudretleri varsa da; Türk’ler mutlaka dış yardıma alıştırılmalıdırlar.
Maneviyatları sarsıldığı gün; Türkler’i kendilerinden şeklen çok kuvvetli, kalabalık ve güçlü kuvvetler önünde zafere götüren; asıl kudretleri sarsılacak ve o zaman Türkler’i yıkmak, mümkün olabilecektir.
Bu nedenle; Osmanlı Devletini yıkmak için, yanlızca savaş meydanlarındaki zaferler yeterli değildir. Ve hatta; yanlızca bu yolda yürümek, Türkler’in gerçekleri anlamalarına neden olabilir.
Yapılacak iş; Türkler’e bir şey hissettirmeden, bünyelerindeki tahribatı tamamlamaktır. ”