17 Haziran 2015 Çarşamba

Yeni "Milliyetçiler"

Senan Kazımoğlu
senan@turkata.com

Dünyamız globalleşiyor, her alanda toplumumuz yenileniyor, yeni yeni ideolojiler, yeni yeni fikirler oluşuyor. Yenilik gelişmedir ve toplumu ileri götürür. Elbette, bu yenilikler gelişmeye hizmet ettiği müddetce...

Bu günlerde yeni milliyyətçilər belirdi. Bu milliyyətçilər iddia ediyorlar ki: "Türkiye ve Osmanlı devletinin bizim topraklarda gözü olmuş, onlar asla bize yardım etmedi, biz her zaman tek başımıza olduk, bize Türkiye lazım değil". s. gibi Türkiye ve Osmanlı düşmanlığı ile dolu fikirler.
Bu görüşte olanlar ise kendilerine "milliyetçi" diyorlar. Onlara: "Sen Türk değil misin?" - Diye sorunca, "Ben Türk'üm kendime, Türkiye'den bana ne?" - söylüyorlar. Bu ne düşüncedir ?! Bu ne zihniyetdir ?!
Onlara, 1918, Türk Kafkas İslam Ordusunu hatırlatıyorsun. Cevap veriyorlar ki:
"1918 yılında gelen ordu Kars, Ardahan, Iğdır gibi Azerbaycan Türklerinin yaşadığı yerlerden olup. Yani bizimkiler olup ".
İşte bu cevaptan bu adamların ne kadar "milliyetçi" olduğu anlaşılıyor. Birincisi, Azerbaycan'da ve Türkiye'de yaşayan Oğuz Türkleri bir millet, bir soydurlar. "Azerbaycan Türkleri", "Türkiye Türkleri" diye bir millet adı yoktur. Azerbaycan ve Türkiye sadece ülke isimleridir, farklı Oğuz Türk boylarının toplandıgı ülkelerdir. Bizim soyumuz bir soydur, Oğuz soydur. İkincisi de, 1918 yılında kardeşini düşmandan kurtarmaya gelen, Türk Kafkas İslam Ordusu'nda sadece Türkiye'nin şimdiki arazisi değil, hatta Bosna, Arnavutluk, Kosova doğumlu askerler bile vardı. Diyelim ki, askerler "bizimkiler" oldu. Ya o askerlere emri veren, düşman gözünde gördüğünüz Osmanlı Devleti değilmiydi?! Bu ordunun komutanı Nuri Paşa İstanbullu degilmiydi ?!
Üstelik bu adamlar "Turan" sevdası ile yaşıyorlar. Bu zihniyetle Turanı kurmak bir yana, Azerbaycan'ın kendi devletini bile korumak mumkun değil.
Elbette, bizim Türkiye ile olan kardeşliğimiz bu kadar ucuz ki, beş-on kişiye göre memnuniyetsizlik oluşsun. Bizim kardeşliğimiz bin yıllara dayanır. Yazımı Bahtiyar Vahapzadenin "Türkiye havası" şiirinden bir parça ile bitirmek istiyorum:

Sen yerde, sen gökte zafer çalınca,
O zafer bizimdir, senin ve benim.
Sen böyü, sen yücel, sen ucalanda,
Ben de ucalıram, Türkiyəm benim.